Yazar: Fahrettin Küçükşahin
Birsen Yayınevi
511 Sayfa
ISBN: 9789755115047
Boyut: 16.0 x 23.0
Karton Kapak
2008
(görsel: birsenyayinevi.com, bilgi: birsenyayinevi.com, seckin.com.tr)
ÖNSÖZ
Son yıllarda dünya denizlerinde, buhar türbinleri ile yürütülen gemi sayısı giderek artmaktadır. Özellikle LNG ve LPG tankerleri ile yüksek hızlı konteyner gemileri vb.i buhar türbinleri ile donatılmaktadır. Bu tür gemilerde yüksek basınç ve sıcaklıkta kızgın buhar üreten ve çoğu zaman iki dramlı veya “D” türü adı verilen kazanlar kullanılmaktadır.
Türlü “Klâs kuruluşlarının” yıllıkları incelendiğinde, motorlu gemi sayısının toplam içinde elân çok büyük miktarda olduğu görülmektedir. Oysa, birinci paragrafta sözü edilen gemilerin tonajları çok yüksektir. Yüksek tonajlı bir LNG tankerinin taşıdığı yük, motorlu gemi sayısını önemli şekilde yükselten bir kostere göre, 20-30 misli daha fazladır. Kıyaslamada makine gücü kriter olarak alınırsa, benzer sonuçlar ortaya çıkmaktadır.
Her türlü gemi yapımında ön plâna çıkan Güney Kore’de çok sayıda (37 adet) büyük tonajlı LNG tankerinin yapımı sürmektedir. Bu gemilerin makinelerinin gücü 30 bin kilovatın üzerindedir. Bunlara yakın bir gelecekte, ellişerlik iki paket halinde 100 geminin ilâve edileceği de bilinmektedir.
Birçok ülkenin armatörlük kuruluşları, payplayna göre çok daha pahalı bir işletme olan, gemi ile doğal gaz taşımacılığına dönmekte ve böylece ülkelerinde, en kritik günlerde doğal gaz gaz vanalarının kapatılması sonucu oluşabilecek rizikoyu gidermeye çalışmaktadırlar.
Türk deniz ticaret filosunda buhar türbinleri ile yürütülen gemiler bulunmamakla birlikte, yukarda belirtilen hususlar, buhar türbinleri, buhar kazanları ve buhar ve besleme suyu konularında, Türk denizcilerine daha fazla ve ayrıntılı bilgi verilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.
Denizcilik eğitimi ve öğretimi verilen kuruluşların yetkilileri de zaten bir hayli zayıflamış olan ve kuvvetli bir rüzgârla kolayca şekil değiştirebilen müfredat programlarını güçlendirmek için çaba ve emek sarfetmek zorununu duymalıdır.
“Gemi buhar kazanları” kitabım 10 bölümden oluşmaktadır. Eserin ikinci bölümünü “Yakıtlar ve yanma” konusu kapsamaktadır. Bu bölümde ayrıntılı bir şekilde yanma olayı ve baca gazı emisyonlarının üzerinde durulmasının nedeni, onların çevreye olan zararlı etkilerini bir kez daha gündeme getirmek içindir. Ayrıca, yakıtlar ve yanma bölümünün sonunda oldukça geniş bir biçimde “Isı aktarımı” veya “Isı transferinden” söz edilmektedir. Ancak bu konu, öğrenciler için daha yararlı olacağı düşüncesiyle, genel ısı aktarımı şekline dönüştürülmüştür.
Kitabın hazırlanması sırasında, ülkemizde yayınlanan bazı buhar kazanları kitaplarında olduğu gibi, ısıtma yüzeylerinin hesaplanmasına ilişkin konuların yer alıp almaması konusunda, uzun bir süre karar veremedim. Sonuç olarak, bu konuyu üniversitelerimiz makine fakültelerinin hocalarına bırakmayı uygun gördüm.
Ülkemizde “Buhar kazanları” konusunda basılı eser sayısı, hemen hemen bir elin parmakları kadar… Bu noktadan yaklaşıldığında, oldukça geniş bir şekilde hazırlanan kitabımın önemli bir boşluğu dolduracağına inanıyor, basımında emeği geçenlere teşekkür ediyor ve hayırlı olmasını diliyorum.
Saygılarımla…
F. KÜÇÜKŞAHİN
Yorumlar
İlk Yorumu Ekle