Yazar: Hüsrev Gerede
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Yayınları
38 Sayfa
Boyut: 16.2 x 24.0
Karton Kapak – 2. Hamur
1956

Yazar: Hüsrev Gerede
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Yayınları
38 Sayfa
Boyut: 16.2 x 24.0
Karton Kapak – 2. Hamur
1956
Ertuğrulun Yokohamaya varışı pek alayişli ve şanlı olmuştur. Türk bayrağını görmeye koşan binlerce Japonun Banzay-Banzay sedaları, selam topları arasında limanı inletmiştir. Osman Paşa karaya çıkar çıkmaz İmparator “Meji” tarafından kabul edilmiş, beraber getirdiği Osmanlı İmparatorluğunun en büyük nişanını ve Sultan Hamidin kıymetli hediyelerini takdim eylemiş, Padişahlık Japon İmparatoruna selamını ve Türk milletinin dostluk hislerini arz etmiştir. İmparator kendisine en büyük nişanını vermiş, şerefine birçok ziyaretler tertip edilmiş, zabitlerimiz, askerlerimiz üç ay Japonyanın müsafirihassı olarak izaz ve ikram görmüşlerdir.
Dönüş ve feci kaza hakkında sözü tekrar Ahmet Erkişe bırakıyorum:
“Dördüncü gün dehşetli bir fırtına koptu, kara görünmüyor, deniz üstünde bizden başka gemi yok, saman çöpü gibi sallanıyoruz. Dağ gibi müthiş bir dalga gemimiz üzerine çöktü, arkadan başkaları geldi. Mürettebatta kargaşalık, gemi de su almağa başladı, gemicilerimiz, arkadaşlar halatlara tırmanmağa başladılar, fakat dağ gibi dalgalar direkleri aşıyordu, bu sırada korkunç bir çatırdı duyuldu, gemi bir kayaya çarpmıştı; denize düştüm, bir tahta parçasına sarıldım, dalga beni dibe sürükledi, boğulmak üzere iken nasıl olduğunu anlamadan kendimi bir kayanın üstünde buldum, kurtulmuştum, çıldırmış deniz ortasında aynı kaya üstünde yanımda birkaç arkadaşım da vardı. Sevinçten hep beraber hüngür, hüngür ağlıyorduk, yakında bir deniz feneri gözümüze ilişti. Kendini kurtarabilen diğer arkadaşların sığındığı bu fener civarına bin tehlike ve müşkülatla canlarımızı atabildik, yetmiş kişi kadardık, bu adacıkta çıplak, aç, bir damla içecek susuz yaşadık, ümidimizi kesmedik, nihayet bir gemi gördük, bir Alman gemisi imiş, yanaştı, bizi aldı, hastanesi olan bir limana götürdü, yetmiş gün orada tedavi edildik. İskenderiyede “İzzettin” ve “Talia” vapurlarımızın karşıladığı iki Japon harb gemisi ile dört aylık bir seyahatle İstanbula geldik, madalya verdiler ve terhis ettiler.”
Yorumlar
İlk Yorumu Ekle