Denizci Kitaplığı

Türk Denizciliğinin Belleği

TCG Savarona - Atatürk'ten Yadigar - Cilt - II

TCG Savarona - Atatürk'ten Yadigar - Cilt - II

TCG Savarona - Atatürk'ten Yadigar - Cilt - II

Hazırlayanlar: Oryal Ünver, Ali Rıza İşipek

Yazarların Kendi Yayınları

328 Sayfa

ISBN: 978-624-98807-2-3

Boyut: 23.5 x 32.0

Şömizli Ciltli Kapak – Kuşe Kağıt

2023

Kitap Hakkında

Türk denizcilik camiasının saygıdeğer denize gönül verenleri ve deniz dostları;

Deniz zordur; denize tutkun olmak, hele de denizci olmak daha da zor.

Ama bu öyle bir sevda, öyle bir tutkudur ki; ondan vazgeçmek, uzak durabilmek mümkün değildir, yapamazsınız.

Deniz bir kere girdi mi hayatınıza mavisiyle, kokusuyla, tuzuyla işler içinize, ruhunuza. Her şey size denizi anlatır ya da siz hep denizi anlatan şeyleri sever ve onlara yönelirsiniz.

Siz deniz olursunuz. Hayatınız ruhunuz deniz olur artık.

Bizim denize olan sevdamız ve tutkumuz Donanmaya açılan kapı olan Deniz Lisesi ve Deniz Harp Okulu’nda başladı. Her an her gün iliklerimize kadar işlemeye devam etti, halen de devam ediyor.

Bu sevdada, Atatürk’ün bize emaneti olan TCG Savarona’nın ruhumuzda bıraktığı izler kuşkusuz çok önemli ve ayrıcalıklı bir yere sahiptir. Bizlere deniz ve gemi yaşantısını tanıtmış, yüzyıllar içinde oluşmuş denizcilik kültürünü, deniz örf ve adetlerini bugünlere taşımış, ufkun ötesini görmemize olanak sağlamış ve kurumsal hafızamızda iz bırakmış en kıymetli hazinemizdir.

TCG Savarona’yı sadece Atatürk’ün yatı ya da Türk donanmasının bir eğitim gemisi olarak nitelendirmek olsa olsa çok sığ bir yaklaşım olabilir. TCG Savarona bunların ötesinde bir değere ve misyona sahiptir.

TCG Savarona, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Denizciliği Türk’ün büyük ulusal ülküsü olarak düşünmeli ve onu az zamanda başarmalıyız” vizyonunun anıtlaşmıs sembolü ve O’nun denize ve denizciliğe olan büyük sevgisinin abidesidir.

Bu sevginin ötesinde denizin enginliklerinde Atatürk’ün özgür ve baş eğmez ruhunu ve jeopolitik dehasını besleyen bir gemidir. Sadece savaş meydanlarında değil aynı zamanda siyasi, sosyal ve ekonomik alanlardaki dahiyane başarıları ile bir ulusu yeniden yaratan ulu önderimiz, 56 gün geçirmiş olduğu bu eşsiz gemide dayanılmaz hastalığıyla mücadele ederken bile. ülke sorunlarını çözüme kavuşturma gayretinde bulunmuştur.

-“Şahsi Meselem” dediği HATAY

-Türk Deniz Kuvvetleri ve kabotajının güçlendirilme çabaları ile dünya denizlerin açılma düşüncesi

-Her türlü ulusal ve kültürel değer taşıyan simgelerden İstanbul mimarisi, Barbaros Hayrettin Anıtı ve daha niceleri ile ilgili fikirler, stratejiler, vizyonlar bu gemide filizlenmiş ya da hayat bulmuştur.

Denizcilik ruhumuzla bütünleşmiş bu değerli hazineyi, ahde vefa ve anma niyetinin ötesinde, sadece zamanının değil yakın tarihimizin de en gözde gemisindeki yasanmışlıkları. “Söz uçar, yazı kalır” düşüncesinden hareketle gelecek nesillere bırakmayı hedefledik.

Kitabın yazılma fikrinin nasıl oluştuğunu da bu aşamada sizlerle paylaşmak isteriz.

Malum pandemi döneminde insanların salonlarda veya diğer kapalı mekanlarda bir araya gelmesi zorlaşmış ve bu nedenle konferansların dijital ortamlarda verilmesi yolu tercih edilir olmuştu.

21 Ekim 2021 günü çoğunluğunu bahriyelilerin oluşturduğu bir görüntülü toplantımızın konusu “Şanlı Yavuz”du. Yapılan sunumun ardından icra edilen Soru-Cevap periyodunda, katılımcıların bir kısmı “Yavuz’un sökülmesinin bir hata olduğu ve bir müze haline getirilmesi gerektiği” yönündeki görüşlerini dile getirdiler.

Konunun “Denizcilik kültürel mirasımızın korunması” açısından, üzerinde önemle durulması gereken bir husus olduğu yönünde hemfikir olunması üzerine, geçmişte yapılmış olan bu tür hataların, bir daha tekrarlanmaması adına benzer durumdaki gemilerimizin hangileri olabileceği tartışmaya açılmıştır.

Yapılan kısa bir  inceleme sonucunda, “Atatürk’ten Yadigar – TCG Savarona” ile dünya tarihinde üç savaş görmüş (II. Dünya Savaşı, Vietnam Savaşı ve Kıbrıs Barış Harekatı) yegane gemi olma özelliğini taşıyan “TCG Ertuğrul”un öncelikle müze haline getirilerek, gelecek nesillere aktarılmasının son derece önemli olduğu konusunda görüş birliğine varılmıştır.

Bu kapsamda; TCG Savarona’nın müze yapılabilmesi için kamuoyunda bir farkındalık yaratılmasının ilk aşamada önemli olacağı vurgulanmıştır. Bu amaca hizmet edebilecek olan en önemli vasıtanın da TCG Savarona’nın tarihini ortaya koyacak bir kitabın olabileceği belirtilmiş, bunun ivedilikle yazılması gerektiği ve bahriyelilerin anılarının da bu kitapta yer alması kararlaştırılmıştır.

Bu aşama sonrasında çalışma grupları oluşturulmuş, kaynaklar araştırılmış, kitabın içeriğinin nasıl olması gerektiği tespit edilmiş, tüm mezunlardan anılarını paylaşmaları ve ellerinde mevcut görsel materyali göndermeleri talep edilmiştir.

Kitap yazılması fikrinin önceleri arasında olduğumuzdan, bahriye ananelerimiz burada da devreye girmiş, koordinasyon, yazım ve derleme sorumluluğu tarafımıza verilmiştir.

Bilgi ile görselleri toplamaya ve değerlendirmeye başladığımızda, bu kapsam ve hacimde bir kitabı meydana getirmenin, tahminlerimizin de çok çok ötesinde büyük bir dikkat ve emek sarf edilerek ancak yapılabileceğini anladık. Ama görevi almıştık bir kere ve bir bahriyeliye yakışır bir şekilde bu işin üstesinden gelmeliydik.

Savarona 1931 yılında inşa edilmişti ve bizim başlangıç noktamız doğal olarak bu tarih olacaktı. Farklı yorum ve değerlendirmelere meydan vermemek maksadıyla, 1979 yılında yaşanan yangından ve bir armatöre kiralanma süreci ile sonrasında yaşananlara yer vermemenin daha doğru olacağını düşündük. Çünkü, bizim için önemli olan -Anılarımızdaki Savarona” idi.

Bu nedenden dolayı kitapta, Savarona’nın 1931 – 1986 arasındaki 55 yıllık öyküsünü bulacaksınız. Tabi ki bu süreç içindeki en önemli bölüm ise Atatürk’ün bu gemide getirmiş olduğu 56 günün hikayesidir.

Savarona’nın 1951 yılında donanmamıza eğitim gemisi olarak verilmesi ile de bizlerin hikayeleri başlamaktadır. 1951- 1986 arası Deniz Lisesi ve Deniz Harp Okulu’nda okuyan tüm öğrenciler farklı sürelerde ve zamanlarda TCG Savarona’ya çıkmış, gemi yaşamını öğrenmiş, denizi tanımış, bir bahriyelinin ileride hangi zorlukları yenmesi gerektiğine bizzat şahit olmuş, yaşamında ilk kez yabancı bir ülkeye ve limana çıkmış, farklı kültürlerde insanlarla tanışmış Türk bahriyesini ve onun şerefli üniformasını gururla temsil etmiştir.

Dolayısıyla 35 yıllık bu süreç içinde gerçekleştirilen Yurtdışı Açık Deniz Tatbikatları ile Yurtiçi Tetkik ve Liman Tanıma seyirleri, bizim için odaklanmamız gereken faaliyetler olmuştur.

Bazı bahriyeliler yaşam öykülerini kaleme alarak kitap haline gelirmişler, TCG Savarona’nın özellikle Açık Deniz Tatbikatları ise, Donanma ve Deniz Kuvvetleri Dergilerinde her zaman için kendine yer bulmuştur. Diğer kaynaklarımız ise mezunların bizlere doğrudan ilettikleri anıları olmuştur.

En önemli zorluklarımızdan birisi, doğal nedenlerden ötürü 1960 yılı öncesi mezunlarımıza ulaşabilme sıkıntısı idi. Bu konuda da o dönemde gemi komutanları tarafından bizzat kaleme alınmış olan günlükler imdadımıza yetişti.

Çalışmalarımızı ilerletince kaynaklarımızdaki bazı tarihlerin ve limanların uyuşmadığını tespit ettik. Bu konuda referans alabileceğimiz en güvenilir kaynak tabi ki gemi jurnalleri olmalıydı. Deniz Kuvvetleri Komutanlığımıza arşivlerden yararlanmak için başvurduk. Zaten Deniz Kuvvetlerimizin doğrudan desteği olmadan böyle bir kitabı meydana getirebilmemiz söz konusu olamazdı.

Deniz Kuvvetleri Komutanı Ora. Ercüment Tatlıoğlu da, bu ”AHDE VEFA” girişimimizden son derece mutlu oldu ve her türlü desteğin Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından verileceği sözünü bizlere verdi. Bu meyanda kendilerine bir kez daha şükranlarımızı sunuyoruz.

Kitabın 2023 yılında yayınlanmasının Türkiye Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı ile yuvamızın kuruluşunun 250’nci yılına rast gelmesi de, heyecan azim ve kararlığımızı artıran önemli bir itici güç olmuştur.

Eserin denizcilik tarihimize ve kültürel mirasımıza önemli bir katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Fotoğraf arşivlerinden geniş oranda yararlandığımız büyüğümüz Mehmet Taşdelen (DHO – 1959), Ahmet Remzi Özşen (DHO – 1973), Ünal Gül (DHO – 1980), Reşit Çağın (DHO – 1973) Ali Bozoğlu ile kitabın editörlüğünü yapan Nadir İsmet Hergünşen (DHO – 1982). Dz.K.K. ile irtibatımızı sağlayan Cem Tanrısever (DHO – 1982), grafik sanatını esirgemeyen Derya Bozkurt, kapak ve kolaj tasarımlarında destek sağlayan Berk Ateşer, baskı finansmanı kampanyasının başarıyla yürütülmesini sağlayan Serdar Akcan (DHO – 1975), Ayhan Yıldızel (DHO – 1978), ve Turgay Aytaç (DHO – 1978), kitabımızın lansmanı ve imza günü için bizlere kapılarını açan ulu önderimiz Atatürk’ün direktifleri doğrultusunda kurulan Moda Deniz Kulüp başkanı Teoman Taşpınar ile anı ve fotoğraflarını paylaşan tüm sınıf temsilcilerine ve isimlerini burada teker teker sayamayacağımız tüm bahriyelilere teşekkürlerimizi bir borç biliyoruz.

Köklü bir maziniz, asırlarca süren bir tarihiniz ve güvenilir bir arşiviniz varsa, elinizdeki hazinelerden faydalanmasını bilmelisiniz. Geçmişi doğru kullandığınızda ise, size geleceği aydınlatan en büyük ışık olacaktır.

Saygılarımızla,

Oryal Ünver (DHO – 1968) – Ali Rıza İşipek (DHO – 1980)

İçindekiler

-İÇİNDEKİLER 5

-SUNUŞ 7

-ÖNSÖZ 9

-1951 Yılı Açık Deniz Tatbikatı  15

-1953 Yılı Açık Deniz Tatbikatı 41

-1955 Yılı Açık Deniz Tatbikatı 65

-1956 Yılı Açık Deniz Tatbikatı 81

-1957 Yılı Açık Deniz Tatbikatı 89

-1959 Yılı Açık Deniz Tatbikatı 117

-1960 Yılı Açık Deniz Tatbikatı 131

-1962 Yılı Açık Deniz Tatbikatı 145

-1962 Yılı 2. Açık Deniz Tatbikatı 161

-1963 Yılı Açık Deniz Tatbikatı 167

-1964 Yılı Açık Deniz Tatbikatı 179

-1965 Yılı Açık Deniz Tatbikatı 189

-1966 Yılı Açık Deniz Tatbikatı 207

-1968 Yılı Açık Deniz Tatbikatı 213

-1969 Yılı Açık Deniz Tatbikatı 235

-1970 Yılı Açık Deniz Tatbikatı 251

-1972 Yılı Açık Deniz Tatbikatı 263

-1973 Yılı Açık Deniz Tatbikatı 275

-1975 Yılı Açık Deniz Tatbikatı 285

-1976 Yılı Açık Deniz Tatbikatı 299

-1982 Yılı Açık Deniz Tatbikatı 309

-FİNANSAL KATKI LİSTESİ 323

 

Yorumlar

İlk Yorumu Ekle

DENİZCİ KİTAPLIĞI