Bu kitabın konusunu oluşturan keşifler, aynı zamanda Avrupa’nın hikayesidir. Bu küçük kıtanın dünyayı yeniden şekillendirmesinin hikayesi. Avrupa tarihinde bu derece tutkuyla gerçekleşen yayılma faaliyeti pek az görülür. Yeni dünya düzeni ile sıkı sıkıya bağlı olan keşifler, insanın yeni yerleri bilmesi, ele geçirmesi ve sömürmesi ile gerçekleşen büyük bir ekonomik sistemin merkezinde durur. Bu nedenle, o dönemi bilmek, günümüz dünyasını anlamlandırmanın anahtarı gibidir. Bugünün, ekonomik, siyasi ve sosyal örüntüleri o günlerde inşa edilmeye başlanmıştır. Her şey küçük sebeplerin arkasına gizlenmiştir, ama ortaya büyük bir düzen çıkar.

Keşiflerin popüler tarihi, elbette çok önemlidir ve dünya tarihinde kilit noktası oluşturur. Ancak bu dönemi iyi anlamak için, konuya sadece tarihi bir olaylar dizini olarak bakmamak gerekir. Bu aynı zamanda coğrafi bir olaydır ve coğrafyanın ilgilenmesi gereken konular içinde yer almalıdır. Bu durumda, coğrafya bilimi, insanlık tarihi ile yaşıt olan geçmişinde, insan ve mekan arasındaki ilişkiler açısından çok önemli değişimlerin yaşandığı 15. ve 16. yüzyıl keşiflerini ve günümüze kadar gelen sonuçlarını nasıl ele almalıdır? Çalışmanın temel tezi bu soru etrafında şekillendirilmiştir.