Denizci Kitaplığı

Türk Denizciliğinin Belleği

Asya - Pasifik

Asya - Pasifik

Asya - Pasifik

Editörler: İsmail Ermağan, Mehmet Özay, Özlem Zerrin Keyvan

Yazarlar: Ayhan Nuri Yılmaz, Burak Gümüş, Burcu Ermeydan, Büşra Öğütçü, Büşra Toprak, Elif Ermağan, Fatih Ulaşan, Furkan Terzi, Gökmen Kılıçoğlu, Hasibe Talaş, İlkay Tosun, İshak Turan, İsmail Ermağan, Mehmet Özay, Mehmet Yılmazata, Meryem Özgür, Mesut Aslan, Meysune Yaşar, Nilgün Eliküçük Yıldırım, Onur Yılmaz, Ömer Duman, Özlem Yücel, Özlem Zerrin Keyvan, Süheyla Erikli Selek, Süleyman Elik, Süleyman Temiz, Tahsin Yamak, Uğur Yasin Asal, Volkan Işık, Yahya Alameşe, Zahir Ahmad Khaleqi

Nobel Akademik Yayıncılık – Dünya Siyasetinde Dizisi

622 Sayfa

ISBN: 978-625-427-676-7

Boyut: 16.5 x 24.0

Karton Kapak – 1. Hamur

2023

Kitap Hakkında

İkinci Dünya Savaşı’nı izleyen dönemde dünya NATO ile Varşova Paktı arasında yaşanan soğuk savaşı yaşadı. Bir başka tanımlamayla yirminci yüzyılın ikinci yarısı ABD’nin önderliğindeki demokratik Batı ile komünist Sovyetler Birliği ve peykleri arasındaki çekişme etrafında şekillendi. Savaştan dünyanın en güçlü ülkesi olarak çıkan ABD, başta savaş mağlupları olmak üzere dünyanın her yöresinde ülkelerin içişlerine müdahale veya anayasal düzenlerini oluşturma politikasına yöneldi. Japonya ve Güney Kore’den başlayarak pasifik bölgesinde ağırlığını iyice hissettirdi. Bu yarışta Sovyetler Birliği de tabiatıyla boş durmadı. ABD baskısından kurtulmak isteyen pek çok ülke çareyi Sovyetler Birliği’ne yaklaşmakta buldu. Vietnam Savaşı bunun en tipik örneğidir. Sonuçta iki blok liderinin rekabetinin zararını bu ülkeler üstlenmek durumunda kaldılar.

Tarih boyunca Batılı emperyal güçlerin sömürüsü ile yaşayan Çin de savaştan bölünerek çıktı. Ana kıtası komünist rejim ile yönetilmeye başlandı. Tayvan ABD’nin himayesine girdi. Böylece ABD bir yandan giderek güçlenen yeni bir komünist rakiple karşılaşırken diğer yandan Tayvan üzerinden doğrudan muhatap olma aşamasına kadar geldi. Şi Cinping ile liberal sosyalizm diye tanımlanan ekonomik dönüşümle birlikte Çin’in büyük bir atılım içine girmesinden sonra koşullar giderek ABD’nin başa çıkabileceği konumdan uzaklaştı. Önce ticarette dünya devine dönüşen Çin de artık dış yatırımcılığı benimseyen bir emperyal güç olma yolunda çıkışını sürdürmektedir. İpek Yolu projesi buna en iyi örnektir. Artık Çin’in 2030’larda ekonomik açıdan ABD’nin üstüne çıkacağı beklenmektedir. Bu büyümenin doğal uzantısı Çin’in silahlı güç olarak da giderek öne çıkmakta olmasıdır.

1789 Fransız İhtilali ile başlayarak her asır, kendi koşullarını ve sistemini öne çıkarmıştır. İmparatorlukların hâkim olduğu 19’uncu yüzyılda dünya bunların oluşturduğu danışma mekanizmalarıyla yönetilmiştir. 20’nci yüzyıl, imparatorlukların büyük ölçüde güç kaybına uğramasının yanı sıra ulus devletlerin olduğu kadar sorunların da artmasıyla zorunlu olarak iş birliği mekanizmalarının gelişmesine tanık olmuştur. Uluslararası kurumlaşma bunun sonucudur. Milletler Cemiyeti ve bilahare Birleşmiş Milletler Örgütü bu ihtiyacı karşılamak
için oluşturulmuştur. Sovyetler Birliği’nin çöküşüyle dünya, artık 21’inci yüzyıl koşullarına cevap veremeyen 20’nci yüzyıl kurumlarıyla yönetilememektedir. 21’inci yüzyılın ana ekseni; dijitalleşme, otomasyon ve yapay zekâ üzerine kuruludur ve bu bağlamda teknoloji büyük bir hızla atılımını sürdürmektedir. Komünizm ile yönetilen ülke sayısı hâlen dörde inmiştir. Kuzey Kore hariç bunlar da ekonomide giderek Çin’in liberal sosyalizmini benimsemektedirler. Hatta Fransa Cumhurbaşkanı Macron dahi ekonomide bu tanımlamayı dile getirebilmiştir. Öte yandan demokrasi ve insan hakları şampiyonu Batılı ülkeler; ekonomik açıdan gerilemekte, otokratlaşmakta, ırkçılık artmakta, aşırı muhafazakâr yönelimler endişe yaratmakta, sosyal eşitsizlik başkaldırılara sebebiyet vermekte, velhasıl bu toplumlar alışık olmadıkları ve başetmekte zorlandıkları bir gerileme süreci yaşamaya başlamaktadır. Yanı sıra özellikle Avrasya’daki gelişmeler de başatlığa alışan ABD’yi ciddi şekilde tedirgin etmektedir. Dünya artık çok merkezlidir. BRICS ve ülkemiz dâhil pek çok ülke giderek güçlenmekte ve kendi ayaklarının üzerinde durma yolunda ilerlemektedir. Özellikle ABD’nin ve diğer bazı Batılı ülkelerin dünyayı sadece kendi çıkarları doğrultusunda yönetme isteği her geçen gün tepki almaktadır. ABD’nin biat etmeyen ülkeleri cezalandırma politikaları
da geri tepmektedir. Bu baskı bilakis ülkeleri direnmeye itmektedir. Bugün artık dolarizasyon da tartışmaya açılmış bulunmaktadır. Bir başat olarak ABD’nin barışçıl ve uzlaşmacı bir yaklaşım sergilemek yerine bencilliği ve baskıcılığı tercih etmeye devam etmesi barışın idamesinde her geçen gün yeni sıkıntılara sebebiyet vermektedir. Başkan Trump bu hususta şampiyonluğa soyunmuşken şimdi Başkan Biden, bir demokrattan beklenmeyecek kadar sertlik yanlısı politikalar benimsemekte ve kurumsal bazda diğer müttefiklerini yanına çekmeye çalışmaktadır. Bu politikalarını yer yer haksızlık ve hukuksuzluk düzeyine çıkarmaktadır. Rusya’nın NATO’da da düşman olarak benimsenmesi ABD anlayışının mahsulüdür. Çin şimdilik rekabet boyutuyla rakip olarak tanımlanmakla birlikte ABD Çin’i çevreleme politikasını sürdürmektedir. Japonya ve Güney Kore’den başlayarak Avustralya, Yeni Zelanda hatta Hindiçin’e kadar uzanan bölge ülkelerini bu çevreleme politikasının birer unsuru olarak görmekte ve bu yönde çaba harcamaktadır. Bu gidişat tehlikelidir. ABD ve genelde pek çok Batılı ülke Avrasya’nın önlenemez ve zaten önlenmemesi gereken gelişmesini kabullenmek durumundadır. Refahın yayılarak artması hem adaletsizliğin aşılmasında hem uluslararası iş birliğinin insan lehine oluşturulmasında önemli bir unsurdur. Sömürmek değil, birlikte hakça yaşamak düsturuyla yola çıkılmalıdır. Sonuçta teknolojik gelişmeyle her geçen gün küçülen güzel dünyamız ortak mülkümüzdür ve kimse diğerinden daha fazla imtiyaz sahibi değildir.

Kitaptaki makaleler Avrasya boyutunu ve gelişmeleri ayrıntılı olarak anlatmaktadır. Yazarlarını içten kutluyorum. Böyle bir kitabın hayat bulmasını sağlayanlara da hassaten teşekkür ediyorum. Temennim, dünyada gelişen koşullarda gerçeği daha iyi anlamamıza imkân veren bu gibi kitapların artmasıdır.

Saygılarımla…

Büyükelçi (E.) Uluç Özülker

Bağlantı: 

https://www.nobelyayin.com/dunya-siyasetinde-asya-pasifik-5-19365.html

Yorumlar

İlk Yorumu Ekle

DENİZCİ KİTAPLIĞI