Denizci Kitaplığı

Türk Denizciliğinin Belleği

Kız Kulesi

Kız Kulesi

Kız Kulesi

Yazar: Tuncer Baykara

Türk Tarih Kurumu Yayınları

191 Sayfa

ISBN: 975-16-1715-4

Boyut: 15.5 x 23.6

Karton Kapak – 1. Hamur

2004

Kitap Hakkında

GİRİŞ

İstanbul’un en güzel köşelerinden birisi, Boğaz ve Boğaz’ın en dikkati çeken yerlerinden birisi, Üsküdar açıklarındaki Kız Kulesi’dir. Denizin ortasında zarif bir manzaraya sahip bu Kule, güzelliği ile gözlerde, ilgi çekici efsanesi ile kulaklarda hoş bir hatıra bırakır. Adını, vaktiyle buraya kapatılan bir kızdan aldığına inanılır, üzerinde fazla düşünülmeden, Boğaz’ın bir başka güzelliğine dalınır.

Yaz mevsiminin denizle iç içe geçen günlerinde, Akdeniz kıyılarında, Silifke ile Mersin açıklarında denizin ortasında bir kale dikkati çeker. Bu kalenin adı Kız Kalesi’dir; hemen ilgilenir ve yöredekilerin onunla ilgili olarak anlattıkları efsaneye kulak veririz. İstanbul’daki ile benzerlik gösteren bu efsanenin üzerinde de fazla durmadan kulağımıza radyodan bir türkü çalınır: “Afyon’un içinde vardır kalesi”. Türkülerde “kale”lerden çok olarak söz edildiğinden üzerinde durulmaz; fakat hemen ardından bakarız ki “kalesinde Kızlar Kulesi” de varmış.

Bazen çok uzaklardan bazı hatıralar bize kadar ulaşır. Macaristan’dan gelenler, Budapeşte’de, Tuna ortasındaki adalardan birisinin Kız-Adası diye anıldığını söylerler. Hemen ardından bir yeniçerinin aşk hikayesini de ekleyerek adın veriliş sebebini söylemeye çalışırlar.

Seyyahlar, Evliya Çelebi’den başlayıp, yakın dönemlerin Avrupalarına, ünlü tarihçilerden (M.Michaud) ünlü askerlere (Von der Goltz) kadar, yüzyıllardır gezip gördükleri yerlerdeki Kız Kulelerinden söz ederler. Onlar çok farklı yörelerde (Dimetoka’dan Efesos, İznik veya Alaiye) bu ismi taşıyan yerleri görmüşlerdir. Böylesine isimler kimisinin zihnini de kurcalamış, kendilerince sebep bulmaya çalışmışlardır (J. Dallaway, J. Morier). Bugün iki örneğini pek çok insanın kesinlikle bildiği bu adları çoğaltmak mümkündür. O zaman akla, bu adlar takılıverir ve kimi zaman da hangi gerçeği yansıtmış olabileceğini de düşündürür.

Gerçi, konu, daha önceden başkalarının da dikkatini çekmiştir. Nitekim, Türk folkloru ve inanışlarıyla ilgili çalışmaları olan F.W. Hasluck tarafından ele alınmıştır. Ancak o, ilmi esaslara uymuş olmakla birlikte, bazı hususlarda peşin hükümden kurtulamamışa benziyor. Bu arada Hasluck için önemli olan, bir yerin kız kulesi adını taşımasından çok, orada bazı efsanelerin oluşmasıdır. Bu yüzden olsa gerek, mesela seyyah A. Choisy’de Çavdarhisar harabelerine Kızlar Sarayı dendiğinden bahis yoksa da, Hasluck, efsanesinden söz ettiğinden, dolayısıyla bu intiba hasıl olmaktadır. Yoksa bizzat kendisi mi duydu, bunu belirtmiyor.

Hasluck’ın makalesinin özetini, inceleme kısmında ayrıca vereceğimiz için, şimdilik bu kadarla yetiniyoruz.

Bilindiği gibi, bütün insanlarda, kızlarla ilgili efsaneler çoktur. Bu arada, Yunan dünyasının ünlü efsanevi bilgisi Amazonlar gibi, öteki kayıtlar akla gelebilir. Bütün bunlar da göz önüne alınarak, sözünü edeceğimiz bunca ismin taşıdığı gerçeği çözümlemek gerekmektedir. Ancak hemen belirtelim ki, bunun için esas olarak efsaneler alınıp yorumlara gidilmeyecektir. Bunun sebepleri de ileride görülecektir.

İsimler, tarihin bir hayli derinliklerinden devam edip gelmektedir. Çok daha eskilere gitmiş olması muhtemel olmakla birlikte, XV. yüzyıldan bu yana, Anadolu sahasında bu isimleri kesinlikle tesbit edebiliyoruz. Fakat asıl büyük çoğunluğu, halen yaşamaya devam eden isimlerdir.

Pek muhtemel olarak günümüzde kaybolanları da hesaba katarsak bu adlar, genellikle unutulmaya başlamıştır. İşte bugün hiç olmazsa önemli bir kısmını tesbit ettiğimiz bu isimleri ve özelliklerini inceliyerek bir hüküm vermek imkanımız olabilir.

Kız kulesi adı Türkçe olduğuna göre, Türkleri ilgilendirdiği muhakkaktır. Ancak bu gerçeğe,  daha başka unsurların etkisini araştırmak da olağandır. Bu unsurlar, efsaneler başta olmak üzere hemen her hususta göz önüne alınacaktır.

Konu ile ilgili olarak öncelikle, bu adı taşıyan yerlerin bilinmesi gerekmektedir. Bu adı taşıyan yerlerin, bilinen özellikleri ile bir kütüğü, ilk yapılacak iş olmalıdır. Bunun için, kaynaklarımız, kısmen yukarıda da belirttiğimiz gibi, tarihi kaynaklar, seyahatnameler, tahrir defterleri, gazeteler ve özellikle sözlü bilgilerdir. Kayıtlar çoğunlukla sadece bir isim olarak geçmekle birlikte, sonraki araştırıcılar için önemli bir hareket noktası oluşturabileceklerdir. Bu sebeple bilgi ve örnek olabilme imkanına göre, kız-kuleleri hakkındaki bilgiler farklı olabiliyor.

Kız-kulesi yer isimlerinin bilinmesinden sonradır ki, bu isimlerin ifade etmek istediği mana veya yansıttığı gerçeğin aranıp belirlenmesine çalışılacaktır. Burada tek bir kız-kulesi değil, kız-kule veya kaleleri söz konusu edilecektir.

İçindekiler:

ÖNSÖZ VII

GİRİŞ 1

1.BÖLÜM: KIZ KALE VE KULELERİNİN KÜTÜĞÜ 4

A. Deniz, Göl Veya Nehirlerdeki Adacıkların Üzerinde Bulunanlar 4

B. Kale Veya Şehir Tahkimatının Bir Parçası Olan Kız Kuleleri 16

C. Yalçın Bir Tepede Veya Düz Bir Alandaki Yüksek Ve Yekpare Kız Kuleleri 30

II. BÖLÜM : KIZ İLE İLGİLİ ÖTEKİ KAYITLAR 58

A. Kız-lar Sarayları 59

B. Kız Adlı İskan Yerleri ve Adları 62

C. Kız Taşı 63

Ç. Kız Geçitleri 66

D. Kızla İlgili Öteki Hususlar 70

E. Doğunun Ünlü Kadınları 74

III. BÖLÜM : İNCELEME 78

A. Neden Kız Kulesi 78

  1. Kaynaklardaki Bilgilere Genel Bakış 78
  2. Amazonlar ve Öteki Kadınlar Ülkesi Rivayetleri 81
  3. XIV. ve XV. Yüzyıl Bilgileri 83

B. Kız Kulesi Adı 89

  1. Adın Tarihi (=Eskiliği) 89
  2. Adın Özelliği 90
  3. Adın Kökeni 92

C. Kız Kulelerinin Yerleri 96

  1. Dünya Üzerinde Yerleri 96
  2. Yakın Coğrafyaları 97
  3. Kız Kulesi’nin Yapı Mimari Olarak Özellikleri 98
  4. Yapılış Tarihleri 100

D. Öteki Meseleler 104

E. Genel Sonuçlar 108

BİBLİYOGRAFYA 121

EKLER 127

COĞRAFİ ADLAR DİZİNİ 169

RESİMLER 175

Yorumlar

İlk Yorumu Ekle

DENİZCİ KİTAPLIĞI