Dünyanın her tarafından gelen denizciler gerek ticari işleri, gerekse yaşamlarını sürdürmek için Boğazların her iki yakasına yerleşmişler, işyeri açmışlar, yerleşim birimleri kurmuşlardır. Tersaneler, iskeleler, limanlar, postaneler, her türlü satış ofisleri, iç bölgelere yönelik ulaşım yolları bu amaçla yapılmıştır. Bölgenin doğal özellikleri, ormanlar, madenler, tarımsal ve hayvansal ürün çeşitliliği de Boğazları cazip kılmıştır. Özellikle Sanayi Devrimi sonrasında deniz ulaşımının hem daha hızlı hem de daha büyük deniz araçları ile yapılmasına olanak vermesi cazibeyi daha da arttırmıştır. Bu durum bir taraftan egemenlik kavgalarına sebebiyet verirken, aynı zamanda savaşmadan boğazların ortak kullanılması düşüncesini de doğurmuştur. O nedenle “Boğazın Mavi Sularında” hem tarihte yaşanan savaşların izleri, hem yaşamın güzellikleri, hem de geleceğin umutları bulunmaktadır.