Yazarlar: Hayati Tezel, M.Eren Çalıkoğlu
Cem Yayınevi
96 Sayfa
Boyut: 21.0 x 28.0
Ciltli – 1. Hamur
1983
(görsel: ilkekitap.com, bilgi: ilkekitap.com, eren.com.tr)
Dz. Öğ. ALB. harfleri ile kendini tanıtan, genç tarihçi Hayati Tezel’in, yanına girmeden okuduğum bu eseri bana önce vaktiyle yazmış olduğum bir fıkrayı, sonra da hafızamda kalan birkaç ismi hatırlattı. Hatırladığım fıkra, Amerikalı genç bir tarih asistanı kızın bir Türk Subayı’na: “Ben”, demişti, “Tarih asistanıyım. Hangi milletin tarihini okursam, orada mutlaka bir “Türk adına rastlarım. Hint, Çin, Japon, Rus, İngiliz, Amerika, hattâ milattan önceki, bugün tarihten silinmiş milletlerin tarihinde de (Türk) adı vardır. Ben Türkçe bilmiyorum, fakat bir Umumi Türk Tarihi temin etmek istiyorum, sizden rica ederim bunu bana temin ediniz.”
Ben, bu fıkrayı yazdığım zaman, sonunu şöyle bitirmiştim. “Türk Subayı’nın Amerikalı tarih asistanına ne cevap verdiğini bilmiyorum, fakat en doğru cevap: Biz Türkler tarih yapmış, ama henüz tarihimizi gereğince yazamamış milletiz, olmalıydı.”
Hayati Tezel`in bu eserini gördükten sonra, hafızamda canlanan isimler Piri Reis, Kâtip Çelebi, Ali Haydar Alpagut, Ali Rıza Seyfi, Feyzi Kurtoğlu, Süleyman Nutku olmuştu. Evel, Akdeniz’i bir Türk gölü haline getiren, Karadeniz’in tam hakimi, Hint Okyanusu’nda Sancağını dalgalandıran ve gök boşluğunu: “Deniz üstünde yürürüz”, gibi dalga dalga gür, serazat şarkılarıyle inleten “Namağlup Türk Armadaları’nın tarihini bölüm börçük yazabilen şu birkaç isimden başkasını hatırlayamıyorum.
Türkün denizlerdeki kuvvet ve kudretinin sadece barut korkusu olmadığını ispatlayan bu eser, deniz tarihimizin sanat ve edebiyatını da deniz yaşamımız içinde canlandırarak bir çığır açmış ve büyük bir boşluğu doldurmuş bulunmaktadır. Yazarını da, yayıncısını da hizmetlerinden dolayı kutlarım
Niyazi Ahmet Banoğlu
Yorumlar
İlk Yorumu Ekle