Türk denizcilik tarihinin en trajik hadiselerinden biri, belki de birincisidir “Ertuğrul Faciası”. Bu sebeple üzerine ne kadar roman ve hikâye yazılsa, ne kadar sinema filmi çekilse değer. Osmanlı Devleti’ni ve Türk halkını temsilen maceralı bir yolculuğun ardından Japon İmparatoru’nun huzuruna ulaşan Ertuğrul fırkateyni ne yazık ki dönüş yolculuğunu tamamlayamamış ve Japonya açıklarında batmıştır.  Onun bu hazin akıbeti ise Türk ve Japon halkları arasındaki sarsılmaz muhabbetin perçinlenmesine hizmet etmiştir.

Elinizdeki eserin kıymetini artıran bir husus, yazarının Bahriye kökenli olması. Bu sebeple denizcilik terimlerine hakkıyla vâkıf olduğu, eserin hemen her sayfasında görülüyor. Ayrıca -belki askerlik hizmeti boyunca gem vurduğu- hissiyatının dizginlerini alabildiğine serbest bırakmış, sayfalar ilerledikçe metindeki duygu seline kapılmamak mümkün olamıyor. Ertuğrul’un kahraman mürettebatına uzanan bu vefa elini biz de yüreğimizin bütün samimiyeti ile sıkıyoruz.