Dünyamızı Keşfedenler Ve Meraklı Yolculukları

dünyamızı değiştrenlr

Hazırlayan: Azize Bergen

Varlık Yayınları – Faydalı Kitaplar

200 Sayfa

Boyut: 12.0 x 16.9

Karton Kapak – 2. Hamur

1965

Açıklama:

Önsöz

İlk çağlardan günümüze kadar durmadan devam eden coğrafi keşifler, hiç şühesiz ki, insanlık tarihinin en ilgi çekici olaylarındandır. Yeni ülkelerin kaşifleri, vahşi tabiatla, binbir zorlukla mücadele zorunda kalmışlardır. Bu arada onların en büyük düşmanları bu yabancı ülkelerde karşılaştıkları vahşi hemcinsleri olmuştur. Açlık, susuzluk, hastalık, ve soğuk, bu kahraman insanlar için tabii birer ölüm sebebiydi. Yola çıkarlarken, bunları göze alıyorlardı.

Kaşifleri en fazla üzen ve yıldıran da kendi adamları arasında zaman zaman başgösteren hoşnutsuzluk, isyana, hatta cinayete kadar varan karşı koyma hareketleriydi. Kristof Kolomb’un adamlarının nasıl ona karşı koyduklarını, isyan çıkarmak istediklerini bugün hemen bilmiyen yok gibidir.

İşte bütün bu acı gerçeklerin ortasından, yüce bir başarı anıtı yükselmiştir. Büyük kaşifler, cesaret ve irade kuvvetlerini inkar etmemize asla imkan olmıyan birer büyük kahramandırlar. Bizim bugünkü ölçülerimize göre, bazıları hele İspanyollar ve Portekizliler, sadist birer cani hüviyetini taşıyabilirler, ama o günün şartları içinde onları daha başka bir yönden ele almamız gerekir.

Kaşiflerin bazıları, altın uğruna tehlikelere atılmışlar ve istediklerini ele geçirebilmek için bazan bütün bir kabileyi mahva sürüklemekten çekinmemişlerdir, ama bu arada, yabancı ülkeleri kendi vatanlarına katmak, memleketin şerefini yükseltmek arzusu da mücadele kuvvetlerini arttırmıştır.

Şurasını unutmamalı ki, coğrafi keşiflerin birinci sebebi, kazanma arzusudur. Tarihe geçen olaylar bize bunu açıkça gösteriyor. Venedikliler, Akdeniz’e sahip çıkmakla Doğu’nun bütün ticaret alanlarını ellerinde tutmuşlardır. Hindistan’a denizden daha kısa bir yol bulmak İspanya, Portekiz ve İngiltere’nin ticaret hayatında önemli değişiklikler yaratacaktı.

Maddi kazanç ve ihtirasların dışında, daha beşeri arzular da keşifler tarihinde önemli rol oynamıştır. Ayrıca macera sevgisi, şöhret hırsı da ilmi bilgi edinmenin yanında yer almıştır. Sırf ün yapmak için kendini ölüme atan kaşiflere de rastlamak mümkün. Fakat bunu garipsememeli.. Şöhrete ulaşmak, ismini ölümsüzleştirmeyi istemek, insanların en tabii hakkıdır.

Keşiflerin yapılmasında dinin de rolü büyük olmuştur. Yüzlerce hristiyan papaz, Allah’ın, peygamberin adını uzak ülkelere kadar götürebilmek için binbir zorluğa katlanmaya razı olmuşlardır.

Coğrafi keşiflerin hikayesini, hiç bir noktasını eksik bırakmadan başından sonuna kadar anlatabilmeye imkan yok. Okuyucularımıza bu şanlı tarihin ancak en önemli sayfalarından bir kısmını verebileceğiz. Heredot’un Uzay Çağına kadar, gelmiş geçmiş ünlü kaşiflerin hayatlarını ve serüvenlerini, hiç bir iddia taşımadan, sizlere sunuyoruz.

İçindekiler:

Önsöz 3

Birinci Bölüm – İlk Çağlarda Coğrafi Keşifler 5

-Fenikeliler 5

-Kartacalılar 6

-Yunanlılar 7

-İlk Seyyah – Heredot 7

-Uzak Doğu 7

İkinci Bölüm – Ortaçağda Coğrafi Keşifler 9

-Normanlar 9

Üçüncü Bölüm – Yedi Denizin Kaşifleri 11

-Kristof Kolomb (1446-1506) 11

-Vasco Da Gama (1450-1524) 33

-Ferdinand Macellan (1480-1521) 42

-Vasco Nunez De Balboa (1475-1519) 58

-Henry Hudson 65

-James Cook (1728-1779) 72

-Jean François De Gallaup Comte De La Perouse (1741-1788) 88

-Thor Hyerdahl (1914-  ) 93

Dördüncü Bölüm – Göller -Nehirler – Ormanlar – Düzlükler 98

-Marco Polo (1254-1324) 98

– Hernando Cortez (1485-1547) 102

-Francisco Pizzaro (1476-1541) 110

-Gonzale Pizzaro (1506-1548) 114

-John Charles Fremont (1815-1890) 118

-Afrika’nın Keşfi 121

-David Livingstone (1813-1873) 132

-John Rowland Stanley (1841-1905) 145

-Paul Belloni Du Chauillu (1831-1903) 154

-Afrika’da Diğer Keşifler – Nachtingal’in Keşifleri 155

Beşinci Bölüm – Kutuplar 159

-Kuzey Kutbu 159

-Fridtjof Nansen (1861-1930) 161

-Robert Edwin Peary (1861-1930) 163

-Jean Baptiste Charcot (1867-1136) 167

-Kuzey Kutbunun Havadan Keşfi 168

-Güney Kutbu 170

-Ernest Schackleton (1874-1922) 174

-Robert Falcon Scott (1868-1912) 175

-Roald Amundsen (1872-1928) 185

-Amiral Richard Byrd (1888-1957) 191

-Başlıca Keşif Seyahatleri 198

-İçindekiler 200

Deniz Kadar Aç

deniz kadar aç

Yazar: Wilbur Smith

Çevirmen: Gülten Suveren

Altın Kitaplar

400 Sayfa

ISBN: 9789752112452

Boyut: 11.0 x 17.0 – Cep Boy

Karton Kapak – 2. Hamur

2010

(görsel: altinkitaplar.com.tr, bilgi: altinkitaplar.com.tr, dr.com.tr, kitapyurdu.com)

Açıklama:

Nicholas Berg bir zamanlar gemileriyle tüm okyanuslara hükmeden ünlü bir denizcidir. Çok sevdiği karısı, oğlu ve sahip olduğu işiyle imrenilecek bir hayatı vardır. Ama Duncan Alexander’ın hayatlarına girmesiyle her şey altüst olur. Karısını ve çok severek emek verdiği işini bir anda kaybeder. Ne yapacağını bilemeden bocalayıp duran Berg, sonunda hayatını düzene sokması gerektiğine karar verir. Şimdi buzlarla kaplı Antarktika’da hayatta kalma mücadelesi vererek kaybettiklerini geri kazanması gerekmektedir.
Wilbur Smith, gerçekçi anlatımıyla dile getirdiği bu macerada insan cesareti ile doğanın öfkesi arasındaki ince çizgiyi gözler önüne seriyor.

Su Ürünlerinde Temel İstatistik

su-urunlerinde-temel-istatistik-kitabi-ahmet-goker-elbek-Front-1

Yazarlar: Ahmet Göker Elbek, Erdoğan Oktay, Hülya Saygı

Ege Üniversitesi Yayınları

303 Sayfa

ISBN: 9789754833256

Boyut: 16.5 x 23.5

Karton Kapak – 2. Hamur

2010

(görsel: babil.com, bilgi: babil.com, kutuphane.ege.edu.tr)

Açıklama:

İstatistiği araç olarak kullanan Su Ürünleri Fakültesi öğrencilerine ve  araştırmacılarının kitap gereksinimlerini karşılamayı, ayrıca günümüzde bir bilimsel araştırma yapmayı isteyen bilim adam ve kadınlarına istatistiksel yöntemlerden yararlanmak isteyenlere yardımcı olmayı amaçlayan Su Ürünlerinde Temel İstatistik kitabı, 303 sayfa olup 14 bölümden oluşmaktadır.

Birinci bölümde istatistiğin tanımına, ikinci bölümde, istatistiğin günümüzdeki önemine, üçüncü ve dördüncü bölümde sayılara ve istatistiksel bazı tanımlamalara değinilmiştir. Beşinci bölümde frekans dağılımına, altıncı bölümde merkezi eğilim ölçülerine, yedinci bölümde yaygınlık ölçülerine, sekizinci bölümde oran, yüzde ve indekslere, dokuzuncu bölümde olasılık ve olasılık kavramlarına, onuncu bölümde teorik ve örnekleme dağılımlarına, onbirinci bölümde önemlilik testlerine, onikinci bölümde regresyon ve korelasyon analizine, onüçüncü bölümde araştırmada veri toplama yöntemlerine, son bölümde ise su ürünlerinde kullanılan kimi ölçüt ve analizlere değinilmiştir.

Osmanlı Kara Ve Deniz Kuvvetleri – Kuruluş Devri

osmanlı kara ve deniz kuvvetleriYazar: Aydın Taneri

T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları

457 Sayfa

ISBN: 975-17-2006-0

Boyut: 13.7 x 19.6

Karton Kapak – 1. Hamur

1981

Açıklama:

Kültür, bir milletin gelişiminde rol oynayan o millete özgü karakterlerin tümüdür. Türk milletinin bilinen tarihi Hun öncesi devri ile beraber ikibinbeşyüz-üçbin yıllıktır. Bu bakımdan Türk milleti, dünyanın en eski milletlerinden birisidir. Eski millet olmak, eskiden beri süregelen bir kültürün, medeniyetin sahibi olmak demektir. Bir medeniyetin uzun ömürlü olması, kendine özgü özellikleri devam ettirmekle beraber, kendisini çağdaş değerlerle yenilemesine bağlıdır. Kaynağı Orta Asya olan medeniyetimiz içinde Türk askerlik kültürü de Mete’ye çıkan eskiliği ve diğer milletlerin ordularına olan tesirleri ile kendilerine özgü bir orijinalliğe sahiptir.

Prof. Dr. Aydın Taneri, bu önemli eserinde, başlangıçtan beri, “ordu – millet” anlayışının ve geleneğinin yoğurduğu bir sosyal- kültürel bünyenin eseri olan Türk askerlik kültürünün tarihi bir kesitini incelemektedir. Eserde, Orta Asya – Büyük Selçuklu – Türkiye Selçukluları çizgisinde Kuruluş Devri (1299-1453) Osmanlı Kara ve Deniz Kuvvetleri; teşkilatı, elemanları, teçhizatı, strateji ve taktikleri (savaş sistemi), gelenek ve adetleri bakımından ele alınmaktadır.

İçindekiler:

ATATÜRK’E İTHAF 11

Önsöz 17

Giriş – Osmanlı Öncesi Türk Kara Ve Deniz Kuvvetleri Hakkında Genel Bilgiler 21

Notlar 81

Bölüm I – Osmanlı Kara Kuvvetleri Teşkilatı Ve Elemanları  91

A – Bir Uç Beyliği Olarak Osmanlı Gücü 91

B – Osmanlı Devleti Kara Kuvvetleri Teşkilatı 97

Notlar 165

Bölüm II – Osmanlı Kara Kuvvetlerinde Teçhizat, Bayrak, Davul Ve Kıyafet 175

A – Teçhizat 175

1- Ordunun Silahları 175

2- Hayvanlar Ve Ordu Nakliye Kolları 191

B – Bayrak Ve Davul 197

C- Kıyafet 199

Notlar 203

Bölüm III – Osmanlı Kara Kuvvetlerinde Strateji Ve Taktik 207

A – Modern Askerlikte Harekat Hakkında Genel Bilgiler 207

1 – Tanımlar 207

2 – Kıt’a İntikalleri 208

3 – Taarruz 209

4 – Savunma 213

5 – Geri Harekat 16

B – Osmanlı Kara Kuvvetlerinin Sevki Ve Muharebe Şekilleri 218

1 – Strateji Ve Taktik Tesbiti 218

2 – Kıt’a İntikalleri 227

3 – Taarruzi Harekatta Kuşatma 230

4 – Taarruzi Harekatta Çevirme 274

5 – Cephe Taarruzu 311

6 – Savunma 312

7 – Geri Harekat 315

Notlar 317

Bölüm IV – Osmanlı Deniz Kuvvetleri 321

A – Genel Bilgiler 321

B – Denizlere Açılma Politikası Ve Savaşlar 324

Notlar 339

Bölüm V – Osmanlı Kara Ve Deniz Kuvvetlerinde Gelenek Ve Adetler 343

A – Disiplin 343

B – Adalet Prensiplerine Riayet 347

C – Hükümdarın Ve Komutanların Ön Safda Çarpışmaları 351

D – Moral 356

E – Fetvaya İstinaden Sefer Açılması 371

F – Aman Vermek – Teslim Olmak – Af Etmek – And İçmek 373

G – Rehine Almak 380

H – Fetihname – Zafername – Müjde Verme 381

İ – Cezalar 383

J – Çeşitli Anekdotlar 388

Notlar 403

Sonuç 413

Bibliografya 453

 

Sultanın Amirali – Barbaros Hayreddin

barbaros hayreddin

Yazar: Ernle Bradford

Çevirmen: Zehra Ağralı

Sander Yayınları – Türk Tarihi Dizisi

248 Sayfa

Boyut: 13.4 x 19.5

Karton Kapak – 2. Hamur

1970

Açıklama:

Barbaros Hayreddin’in başarı dolu hayatı ile kıyaslanabilecek başka bir örneğe tarihte pek az rastlanır. Midilli adasında yerleşmiş bir yeniçerinin oğlu olan Barbaros, Osmanlı donanmasının baş amiralliğine kaptan-ı deryalığına yükselmiş, Cezayir Sultanı olmuş, Osmanlı padişahlarının en muhteşemi Kanuni Sultan Süleyman’m güvenini ve dostluğunu kazanmıştı. On altıncı yüzyılın ilk yarısı, Barbaros’un Akdeniz’de gösterdiği kahramanlıklar ve eriştiği başarılarla doludur. Ağabeyisi Oruç Reis’le birlikte Kuzey Afrika kıyılarına yerleştikleri günden itibaren Akdeniz’in kaderi değişmiş, bu çevrenin yasayışı ve ticareti bambaşka bir biçime bürünmüştür. Bu tarihten sonra, uç yüz yıla yakın bir süre bütün Akdeniz, Cezayir topraklarında üslenmiş olan Türk denizcilerinin hakimiyetinde ve etkisinde kalmıştır. Başta İspanya olmak üzere, büyük Avrupa devletleri, Doğu ülkeleriyle aralarındaki geleneksel ticaret yollarının üzerine dikilen bu engelle savaşmak için bir çok defa aralarında birleşmişlerdi. Barbaros’un, batı devletlerinin Doğu’ya doğru kendilerine başka yollar aramak yönündeki çabalarını dolaylı olarak etkilediği bile ileri sürülür. Osmanlı donanmasının yeniden düzenlenmesinde ve yönetilmesinde gösterdiği üstün başarı, İmparatorluğun bütün on altıncı yüzyıl süresince Avrupa’yı titretecek bir gelişme göstermesine yol açmıştır. Barbaros, en yüksek basarısını, şüphesiz, Preveze’de Andrea Doria komutasında İspanya, Ceneviz ve Venedik filolarından kurulu müttefik donanmasını bozguna uğratmakla kazanmıştır.

İngiliz yazar Ernie Bradford’un kitabı, bu büyük Türk denizcisinin akıllara hayret veren hayat hikayesini dile getirmektedir. Yazar, Avrupa tarihçilerinin uzun süre “korsan” diye küçümsedikleri Barbaros Hayrettin’in devrinin en büyük şahsiyetIerinden biri olduğunu delillerle ortaya koyuyor. Tarihçi Abbe Brantome, Barbaros için şöyle diyordu: “Koskoca ülkeler ve krallıklar fethetmiş olan büyük Yunan ye Roma kumandanIarı da dahil, hiç kimse Barbaros’un yüceliğine erişememiştir. Fransa, ya da herhangi başka bir ülke, onu kendi evlatları arasında görmekten şeref duyardı”, Türk vakanüvisleri, Barbaros’un ölümünü şu sade sözIerle bildirmişlerdi: “Denizlerin Sultanı öldü.”

Antik Çağ, Orta Çağ, Akdeniz bölgesi tarihi ve genellikle denizcilik üzerindeki çalışmalarıyle ün salan Ernie Bradford, Barbaros’u gerçek kişiliğiyle tanıtmak amacını güden bu kitabıyle Türk tarihine önemli bir hizmette bulunmaktadır. (Arka Kapak)

Bermuda Şeytan Üçgeni

bermuda şeytan üçgeni

Yazar: Charles Berlitz

Çevirmen: Belkıs Çorakçı

Karacan Yayınları – Bilimin Ve Bilimin Sınırları Dizisi

220 Sayfa + XVI Görsel

Boyut: 11.5 x 19.3

Karton Kapak-2. Hamur

1981

Açıklama:

Beş Amerikan askeri uçağı hiç iz bırakmadan kayboluyor…Bir gemi, denizin ortasında mürettabatsız ve yolcusuz terk edilmiş durumda bulunuyor…Bunlar bir romandan değildir. Yıllardır bu gerçek olaylar sürüp gidiyor – ŞEYTAN ÜÇGENİ 100 uçak ve gemiyi ve 1000 kişiyi yutmuş, yok etmiştir. Dünyamızda olup biten bu olaylara başka dünyalardan güçler mi sebep oluyor?

İçindekiler:

Birinci Bölüm – Havanın Ve Denizin Esrarı 5

İkinci Bölüm – Yok Olan Uçaklar Üçgeni 17

-Bermuda Şeytan Üçgeninde Büyük Uçak Kayıpları 42

-Üçgen İçinde Kaybolan Veya Boş Olarak Bulunan Gemiler 43

Üçüncü Bölüm – Kayıp Gemiler Denizi 47

Dördüncü Bölüm – Kurtulanlardan Bazıları 74

Beşinci Bölüm – Akla Yatkın Bir Açıklama Var mı? 89

Altıncı Bölüm – Zaman – Uzay Kavşakları Ve Başka Dünyalar 106

Yedinci Bölüm – Okyanusun Geçmişine Dayanan Bir Görüş 143

Sekizinci Bölüm – Tarih Öncesinin Sürprizleri 162

Dokuzuncu Bölüm – Konuklar: Koruyucu mu, Yağmacı mı, Yoksa Kayıtsız Gözlemci mi? 208

Kıbrıs’ta Türk – Yunan Fırtınası 1940-1950 / 1960-1970

Kıbrısta Türk - Yunan Fırtınası 1940-1950 / 1960-1970Yazar: Ulvi Keser

Boğaziçi Yayınları

528 Sayfa

ISBN: 9789754512205

Boyut: 16.5 x 23.5

Karton Kapak – 2. Hamur

2006

(görsel: babil.com, bilgi: bogaziciyayinlari.com.tr, babil.com)

Açıklama:

Bu çalışma özellikle Anadolu’da Milli Mücadele döneminin sona ermesi ve son Yunan askerinin de ülkeyi terk etmesi sonrasında ortaya çıkan yeni Türkiye Cumhuriyeti devletinin en yakın sınır komşusu olan Yunanistan ile olan son dönem ilişkisini ve sorunlarını ele almaktadır. Çalışma her ne kadar Türkiye-Yunanistan ekseninde ortay çıkan sorunlar ve iki ülke arasında yaşananları yansıtıyormuş gibi görünse de her iki ülkeyi de özellikle 1950’li yıllardan itibaren ilgilendiren ve belki de sorunlar yumağının esasını teşkil eden Kıbrıs sorunu etrafı dönmektedir.

Yunanistan’ın Büyük Açlık Dönemi ve Türkiye

Yunanistan'ın Büyük Açlık Dönemi ve Türkiye

Yazar: Ulvi Keser

IQ Kültür Sanat Yayıncılık

688 Sayfa

ISBN: 9789752551985

Boyut: 13.5 x 19.5

2008

(görsel: dr.com.tr, bilgi: nobelkitap.com, dr.com.tr)

Açıklama:

Yunanistan, Kıbrıs’ta 1963 olayları sırasında EOKA, Grivas ve Makarios’a müdahele etmez.Ardından Akritas Planı çerçevesinde Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs adasında topyekün imhasına imkan veren girişimlere göz yumar ve müdahalede bulunmaz ve olayların 1974 yılına kadar devam etmesine, Nikos Sampson’un 15 Temmuz 1974’te adada de facto bir durum yaratmasına, kendisini de Cumhurbaşkanı ilan etmesine seyirci kalır.Kıbrıslı Türklerin öldürülmesine de ayrıca sesini çıkartmaz ve tepki vermez.

Başta Batı Trakya’daki Türk azınlık hakları, Ege Denizi olmak üzere 12 Mil, FIR Hattı, Ege’de hava sahasının kullanılması, kıta sahanlığı, Patrikhane ve Ekümenik konusu, Ege Denizi’ndeki adaların anlaşmalara aykırı olarak silahlandırılması, Kardak gibi adacıkların tahrik unsuru olarak kullanılması, KKTC’nin uluslar arası alanda tanınması, Türkiye’nin AB üyeliği konularında ortaya çıkan engel hep Yunanistan olur.Türkiye’nin 80’li yıllardan itibaren mücadele etmeye çalıştığı ve yaklaşık 30.000 vatan insanını kurban verdiği bölücü terör konusunda da Yunanistan’ın sicili maalesef bozuktur ve söz konusu örgütün lideri yakalandığında üzerinde Yunanistan hükümetine ait pasaport ve kimlik çıkmıştır.

Bütün bu olup bitenler göz önüne alınacak olursa günde sadece 6 gram un istihkakı ile yaşamaya çalışan, günler önce ölmüş olan kokmuş bir atın leşinden bile yiyecek et koparmaya çalışan, Alman askeri tarafından yenilen bir tek zeytin tanesinin çekirdeğini alabilmek için saatlerce bekleyen insanların yaşadığı Yunanistan bugünleri o kadar kolay mı unutacaktı ?

Uluslar Arası Hukuk Açısından Kıbrıs Sorunu ve Avrupa Birliğinin Yaklaşımı

Uluslar Arası Hukuk Açısından Kıbrıs Sorunu ve Avrupa Birliğinin Yaklaşımı

Yazar: Bahadır Bumin Özarslan

IQ Kültür Sanat Yayıncılık

240 Sayfa

ISBN: 9789752551602

Boyut: 13.5 x 21.0

2. Hamur

2007

(görsel: babil.com, bilgi: dr.com.tr, sozcukitabevi.com, babil.com)

Açıklama:

AB’nin sonuna yaklaşımın, hukuki olmaktan uzak olduğu ve daha çok, faydacı bir mantığın hâkim olduğu görülebilmektedir. Öte yandan Türkiye’nin bu konuda ileri sürdüğü iddialarda ve bakış açısında ise “hukuki” dayanak, yeterince kullanılmamıştır. Türkiye’nin AB’ye üye olma hedefinin de bunda etkisi vardır ancak Türkiye, hukuken oldukça sağlam dayanaklara sahip olmasına rağmen, bu avantajını gerektiği gibi kullanmamıştır. Uluslararası ilişkilerde, Kıbrıs gibi konularda iyi bir araç olarak kullanılabilecek olan hukuk, yeterince kullanılmamıştır. AB’ye üye olma hedefinin gerçekçi bir zeminden çıkıp, kara sevdaya tutulmuş bir aşığın ruh hâli gibi “ne olursa olsun, nasıl olursa olsun” mantığına esir olması; Kıbrıs meselesi gibi tarihi, hassas ve son derece önemli konularda, Türkiye’yi bir çıkmazın içine sokmaktadır. Bu durum doğal olarak, Türkiye-AB ilişkilerinde AB’nin, Türk Milleti tarafından bir “sorun” olarak algılanmasına yol açmaktadır. Bu algılamanın, akıllara şu soruyu getirmesi ise gayet doğaldır ve soru(n), acil cevaba muhtaçtır: AB üyeliği, Türk Milleti için gerçekçi ve yerinde bir hedef midir?

Kızılay Belgeleri Işığında Kıbrıs Barış Harekatı 1974

KIZILAY BELGELERİ IŞIĞINDA KIBRIS BARIŞ HAREKÂTI 1974

Yazar: Ulvi Keser

Türk Kızılayı Yayınları

657 Sayfa

Açıklama:

SUNUŞ

Silahlı çatışma beraberinde kan, acı ve gözyaşı getirir. İnsanlık tarihi boyunca savaşın ve silahların hâkimiyetinde geçen her süreç, aklıselim tarafından tekrarlanmaması dileği ve nefretle anılır. Ancak öyle zamanlar gelir ki silahın getirdiği kan, acı ve gözyaşının durdurulması için yine silahlı müdahaleye ihtiyaç duyulur. İşte, Kıbrıs Barış Harekâtı da böyle bir sürecin kaçınılmaz sonucudur.

Terörün, barbarlığın ve barut dumanının gölgelediği hayatlar, Türkiye’den uzanan bir dost, bir kardeş elin yardımıyla tekrar aydınlanmıştır. Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin asla ayrı düşünülemeyeceği, her iki ülkenin acılarının da mutluluklarının da ortak olduğu, tüm dünyaya bir kez daha gösterilmiştir.

Kızılaycılık felsefesi temelini en yüce insani değerlerden alır. Savaş alanındaki hasta ve yaralı askerlere yardım etme arzusundan doğan Türk Kızılayı, her zaman insan onurunun korunmasını ve barışı savunmuştur. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türkiye’nin gönlündeki yeri nasıl bakiyse, Türk Kızılayı da kendisine her ihtiyaç duyulduğunda “Yavru Vatanı” yalnız bırakmamıştır.

Günümüzde, Kuzey Kıbrıs Türk Kızılayı’nın çalışmalarına büyük destek sağlayan Türk Kızılayı, KKTC’nin ulusal derneğinin uluslararası platformlarda resmen tanınması için de yoğun çaba harcamaktadır. Ne mutlu bizlere ki bu çabalarımız sayesinde, uluslararası kamuoyunun gözünü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne çevirmesi noktasında önemli ilerlemeler kaydedilmiştir.

Geçmişten günümüze iki ülkenin dayanışması ve Türk Kızılayı’nın tarihe iz düştüğü çalışmalar, ancak günümüze ve yeni kuşaklara aktarılabildiği ölçüde değer kazanacaktır. Türk Kızılayı’nın geçmişe verdiği önemin bir ifadesi olarak hayat bulan “Tarih Dizisi” kitaplarımızın arasında eserleri bulunmasından büyük memnuniyet duyduğumuz Prof. Dr. Ulvi Keser, bu anlamda en doğru isimlerin başında gelmektedir. Arşivimizdeki belgeler, onun engin tarih bilgisi, araştırmacı kişiliği ve hünerli kaleminden okuyuculara en güzel şekliyle aktarılacaktır.

Kızılay Belgeleri Işığında Kıbrıs Barış Harekâtı’nı ilgi ve keyifle okuyacağınıza inanıyorum. Tarihe ışık tutan bu önemli eserin hazırlanmasına katkı sağlayan herkese şükranlarımı sunuyorum.

Ahmet Lütfi Akar – Türk Kızılayı Genel Başkanı

Bağlantı:

https://www.kizilay.org.tr/Upload/Dokuman/Dosya/00191283_kizilay-belgeleri-isiginda-kibris-baris-harekati-1974-profdr.pdf