Küresel Bakışla Kutup Çağı-4 – Yüksek Kuzeyin Stratejik Takımadaları: Spitzbergen/Svalbard – Neden Ve Niçin?
Editörler: Harun Gümrükçü, İsmail Ceritli
Nobel Akademik Yayıncılık
176 Sayfa
ISBN: 9786254023460
Boyut: 16.0 x 23.5
Karton Kapak – 2.Hamur
2020
(görsel: nobelkitap.com, bilgi: dr.com.tr, nobelkitap.com)
Açıklama:
1990’lı yılların başına kadar Arktika Bölgesi birçok araştırmacı tarafından çok uzakta olan bir buzul çölü olarak algılanıyordu. Bu çölün en stratejik coğrafyası Spitzbergen Takımadaları’dır. İnsandan çok kutup ayılarının hükümranlığındaki ve insan cesedinin çürümediği bu buzullar diyarı, bir zamanlar kutup kâşiflerinin son durağı, Avrupa medeniyetinin bittiği son noktaydı. Takımadaların hukuki statüsü 1920 tarihli Spitzbergen Antlaşması’yla belirlenmiş olup söz konusu Antlaşma günümüze kadar 46 devlet tarafından imzalanmıştır. Antlaşma’ya göre Norveç’e bu toprakların yönetimi için kâhyalık görevi verilmiş ve diğer akit tarafların vatandaşları ve işverenlerine başka hiçbir antlaşmada öngörülmemiş nitelikte haklar tanınmıştır. Bu kendine has özellikleri içeren antlaşma;
Akit tarafların vatandaşları ve işverenleri arasında ayrımcılığı yasaklamakta;
Akif tarafların vatandaşlarına sınırsız oturma izni alma, ayrımcılığa uğramadan çalışma ve ekonomik faaliyetlerde bulunma hakkını vermekte;
Tüm taraflara eşit davranma (muamele eşitliği) prensibinden hareket etmekte;
Spitzbergen’in sivilleştirilmesi ve alanın askeri amaçlar için kullanılması yasağını getirmekte;
Spitzbergen’de toplanan vergilerin burada harcanması zorunluluğunu koymakta;
1920 tarihinden önce verilen hakların aynen devam etmesini garantilemektedir.
Genelde Arktika Bölgesi ve özelde Spitzbergen Takımadaları, 2000’li yılların başından itibaren bilim dünyasını en fazla meşgul eden konular arasına girmiş ve ülkemizde Küresel Bakışla Kutup Çağı altında yapılan çalışmalarla yerini bulmuştur. Küresel düzeyde artan çevre sorunlarına ve iklim değişikliğine olan ilginin artmasıyla algılamada çok uzakta olan bu coğrafyalar giderek daha ulaşılabilir hâle gelmişlerdir.
Soğuk Savaş yıllarında bu bölgelere atfedilen öğrenilmiş değersizlik zaman içinde değişmiş, özellikle Kuzey Kutbu Bölgesinde askerileşmenin yerini kaynakların ekonomik potansiyeli almaya başlamıştır. Bunun bir sonucu olarak doğal zenginliklere, daha düşük maliyetlerle, daha güvenli koşullar altında ve rekabetin daha kolay olduğu ortamlarda ulaşılmaktadır.
Dünyanın En Cesur Denizcisi
Yazar: Can Tuğrul
Çizimler: Can Tuğrul
Taze Kitap
33 Sayfa
ISBN: 978-605-68835-2-1
Boyut: 23.5 x 29.0
Karton Kapak – 1.Hamur
2018
(görsel: dr.com.tr, bilgi: ilknokta.com, tazekitap.com)
Açıklama:
Ada, denizden çok korkuyordu. Yaşadığı kasabanın dışına hiç çıkmamıştı.
Bir gün ihtiyar bir kaptan, denizlerin sonunda bulunan ve içene cesaret veren bir iksirden bahsetti.
Bu yolculuğu yapmanın oldukça zor, şişeye ulaşmanın ise imkânsız olduğunu söyledi.
Hele de denize ayağını bile sokmamış Ada için…
Ama Ada kafasına koymuştu bir kere.
O iksiri ele geçirecek ve böylece korkusuz bir denizci olacaktı.
Onu çok tehlikeli ve bir o kadar da zor bir yolculuk bekliyordu. Kocaman ahtapotlar, acımasız korsanlar, hiçbir geminin kurtulamadığı gizemli denizler ve iksiri koruyan korkunç canavarı aşması gerekiyordu.
Dünyanın Öbür Ucunda Ne Var?
Yazar: Zeynep Sevde, Kerimcan Akduman
Çizimler: Büşra Çakmak
Taze Kitap
80 Sayfa
ISBN: 978-605-67560-9-2
Boyut: 24.0 x 32.0
Ciltli Kapak – 1. Hamur
2018
(görsel: sakinkitap.com, bilgi: kidega.com, sakinkitap.com, tazekitap.com)
Açıklama:
Dünyanın öbür ucunda ne var?
Etrafında komik lemurların dans ettiği kocaman baobap ağaçlarıyla Madagaskar; Filipinler’in sadece denizde yaşayabilen, karaya çıkınca rahatsızlanan insanları Bajaular; tüm hayvanların özgürce yaşadığı ve hiç hayvanat bahçesi olmayan Kosta Rika; içinden geçen nehirde pembe yunuslar yüzen, yukarıdan bakınca dev bir brokoli tarlasını andıran Amazonlar; 4 ay güneşin batmadığı ve sonra 4 ay doğmadığı Svalbard; dev kaplumbağaların ve mavi ayaklı kuşların yuvası Galapagos; deniz seviyesinin 125 metre altında ve 50 derece sıcaklıktaki Danakil Çöküntüsü; mamutların memleketi Yakutsk; sokaklarında ineklerin kediler gibi gezdiği Varanasi ve daha neler neler…
Yeni Zelanda’dan Patagonya’ya, Peru’dan Japonya’ya, Palau’dan Güney Afrika’ya, Hindistan’dan Etiyopya’ya, Endonezya’dan Amerika’ya, Nepal’den Bolivya’ya dünyanın öbür ucunda neler olduğunu, kimlerin yaşadığını, neler yaptığını merak ediyorsan, bu kitap tam sana göre!
Deryalar Sultanı – Barbaros Hayreddin Paşa’nın Romanı
Yazar: Turgut Güler
Ötüken Neşriyat
695 Sayfa
ISBN: 9786051558547
Boyut: 13.5 x 21.0
Karton Kapak
2019
(görsel ve bilgi: otuken.com.tr)
Açıklama:
Turgut Güler’in, Gazavât-ı Hayreddin Paşa’yı esas alarak yazdığı Deryâlar Sultânı, denizlerde Türk satvet ve hâkimiyetinin kurulduğu 16. asrın pek çok büyük adamından birinin, karaları demir kuşaklı cihan pehlivanlarıyla tutan Osmanlı-Türk Cihân Devleti’nin Akdeniz sularını ve kıyılarını onun eliyle boydan boya kavradığı büyük kahramanımız Hızır Hayreddin Paşa’nın romanıdır.
“Biz Türk deryâ erlerine, boşuna ‘Hayreddînli’ denmemiştir. Bizim serdârımız, bir uluğ Türk’tür ki, onun yoldaşlarına mâlûm olan kerâmetlerini, velâyetlerini saymak imkânı yoktur. Allâh, tuttuğu her işi nusreti ile donatsın ve dahî âsân eylesin, herkesin melûl ve mükedder olduğu o demde, Hayreddîn Paşa’nın cemâlinde en küçük bir keder izi görünmedi. Sanki, ters rüzgâr kâfirin yüzüne esermiş gibi, kendini tamâmen Allâh’a havâle etmiş, kâfir donanmasına karşı gidişini, hiç kesmeden sürdürüyordu. Bir ara, baştardasının güvertesinden içeriye girdi ve kısa bir müddet orada kaldı. Bilâhare, yeniden güverteye geldi. Elinde iki kâğıt parçası vardı. Kelâm-ı Kadîm ve Furkân-ı Azîm’den iki âyet-i kerîme yazılı olan bu kâğıtları, kendi mübârek elleri ile, baştardasının iki tarafından deryâya bıraktı. O sâniyede, Allâh’ın izni ve yardımı ile, o ters esen rüzgâr birden kesiliverdi. Bu kesiliş, öyle yavaş yavaş, tedrîcî değil, birdenbire ve bıçakla koparılmış gibi cereyân etti. Biraz evvel, arkalarına aldıkları rüzgâr ile Türk gemilerinin üstüne yürümekte olan kâfir karaka, kalyon, kadırga ve barçaları, yerlerinde durup kaldılar, gûyâ kadîd oldular. Hava, birden öyle limanlık oldu ki, az evvelki Cehennemî zamân yaşanmamış, bu deryâ üstünde, ebediyyen rüzgâr esmemiş sanırsın. Deryâ, derin bir uykuya dalmış gibiydi. Sanki, sular donmuş, karaya dönmüştü. Veyâhûd, deryânın suları, eskiden beri aslâ hareket etmezdi. Ne bileyim, üstünde iki rakîb donanmanın yüzmekte olduğu bu suların, hareket etmek ve dalgalanmak âdeti yok olup gitmişti. Dalgalanmak, artık deryânın şânı olmaktan çıkmıştı. Şimdi, bunları gözleriyle görüp yaşayan bu kemter Seyyid Murâdî bendeniz, göğsünü gere gere kendisine ‘Hayreddînli’ demekte yerden göğe kadar haklı değil mi?”
“Deniz üstünde yürürüz!
Düşmanı arar buluruz!
Öcümüz komaz alırız
Bize Hayreddînli derler!..”
Macellan
Yazar: Stefan Zweig
Çevirmen: Selçuk Ünlü
Palet Yayınları
208 Sayfa
ISBN: 9786257675659
Boyut: 13.5 x 21.5
Karton Kapak – 2. Hamur
2022
(görsel: idefix.com, bilgi: babil.com, kirmizikedi.com)
Açıklama:
Macellan’ın dünya çevresini dolaştığı ve baharat adalarına verdığı gezi üç senesine ve hayatına mal olmuştur. İnsanoğlu, önünde hazır olanı bilir, tabii kabul eder; ancak hazır olana kadar yaşananlar ve çekilenler hatırlanmaz.
Bahriyede Bir Ömür – Sultan II. Abdülhamid’in Bahriye Nazırı Hasan Hüsnü Paşa
Yazar: Mehmet Korkmaz
Selenge Yayınları
292 Sayfa
ISBN: 6257459396
Boyut: 15.5 x 21.5
Karton Kapak
2022
(görsel ve bilgi: selenge.com.tr)
Açıklama:
93 Harbi’nde Rus kuvvetleri payitaht sınırlarına dayanmışken deniz cephesinde filoyu kumanda eden Hasan Hüsnü Paşa’ydı. İlerleyen yıllarda yaşanan tüm badirelerde de II. Abdülhamid’in denizdeki kolu Hasan Hüsnü Paşa olmuştu. Sadakatiyle II. Abdülhamid’in güvenini kazanan Hasan Hüsnü Paşa, Bahriye Nazırlığı’na yükseldi ve 22,5 yıl boyunca bu görevi sürdürdü. İmparatorluğun son dönemlerinde Bahriye teşkilatının kilit konumunda yer alan Hasan Hüsnü Paşa hakkında literatürümüzde malumat bulabilmek neredeyse imkânsızdır. O derece ki müstakil biyografi bir kenara, hakkında bir ansiklopedi maddesi dahi kaleme alınmamıştır.
Yakın Çağ deniz harp tarihi alanındaki çalışmalarıyla tanınan Dr. Mehmet Korkmaz’ın dönemin arşiv kayıtları ve hatırat türü eserlerinden gün yüzüne çıkardığı “Bahriyede Bir Ömür: Sultan II. Abdülhamid’in Bahriye Nâzırı Hasan Hüsnü Paşa” başlıklı bu biyografi, hayatını bahriyeye vakfeden bir Osmanlı bürokratının yaşam öyküsünü, askerî kariyerini ve idareciliğini merkeze almaktadır. Böylelikle ilgili dönemin bahriye teşkilatına, donanma politikalarına ve denizcilikteki gelişmelere de ışık tutan çalışma, II. Abdülhamid devri Osmanlı donanması konusunda süregelen “donanmanın çürümeye terk edildiği” tartışmasını alevlendirecek yeni bulgular sunmaktadır.
Ezeli Düşman Amiral Çekiçbaş
Yazar: Irmgard Kramer
Çocuk Gezegeni – Korsan Tayfası Dizisi
72 Sayfa
ISBN: 9786052441282
Boyut: 15.0 x 21.0
Karton Kapak – 1.Hamur
2018
(görsel: kitapci.com.tr, bilgi: kitapci.com.tr, dr.com.tr, kitaptr.com)
Açıklama:
Dünyanın en güzel, en çılgın gemisi Beyaz İnci’nin güvertesine hoş geldiniz!
Hayalperest Tim’in Kaptan Kabasakal ve tayfasıyla birlikte yaşadığı maceralara hazır olun! Kaptan Kabasakal, Kral’dan alacağı yeni görev için Hayalperest Tim’i efsane gemi Beyaz İnci’nin yazıcısı olarak seçmiştir. Fakat Tim, ezeli düşman Amiral Çekiçbaş’ın adamları tarafından kaçırılınca, işler karışmaya başlar! Tim’in bütün korsanlık hayalleri suya düşmüştür. Esir alındığı yerde Kabasakal’ın tayfasıyla karşılaşan Tim, Çekiçbaş’ın elinden kurtulmak için zekice bir plan yapar. Acaba Tim ve korsan tayfası Çekiçbaş’ın elinden kurtulabilecekler mi?
Osmanlı Deniz Ticareti
Yazar: İdris Bostan
Küre Yayınları – Deniz Tarihi Dizisi
246 Sayfa
ISBN: 9786057646101
Boyut: 16.5 x 22.5
Karton Kapak – 2. Hamur
2019
(görsel: kureyayinlari.com, bilgi: benlikitap.com, kureyayinlari.com)
Açıklama:
Osmanlı denizcilik tarihinin temel inceleme konularının başında şüphesiz deniz ticaret tarihi gelmektedir. Osmanlı döneminde denizlerde yoğun bir ticaret yaşanıyor olmasına rağmen bu konu henüz yeterince aydınlatılamamıştır.
Prof. İdris Bostan bu kitapta Osmanlı denizleri olarak adlandırılan Karadeniz, Akdeniz ve Kızıldeniz’de cereyan eden iç ve dış ticareti çok yönlü olarak inceliyor ve Osmanlı deniz ticaretinin ulaştığı düzeyi ortaya koyuyor. Uluslararası deniz ticaretinin önemli temsilcileri olan Venedik, İngiltere, Fransa, Hollanda ve Rusya gibi devletlerin Osmanlı denizlerindeki ticaretinin, Osmanlı ticaretinin bir parçası olarak incelenmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Öte yandan Osmanlıları görmezden gelerek bu kadim coğrafyadaki gelişme ve değişimleri sağlıklı biçimde değerlendirmeye imkân olmadığının altını çiziyor.
Osmanlı deniz ticaretinin tarihsel seyri, boyutları, ticarete konu olan emtianın çeşitleri, gümrük düzenlemeleri, Osmanlı limanlarında ticaret yapabilmenin koşulları, ahidnameler çerçevesinde gelişen Osmanlı deniz hukuku, Yemen’den yola çıkıp Osmanlı ve Avrupa limanlarına ulaşan kahvenin ticari seyri… Osmanlı deniz ticareti tarihinde öne çıkan bu ve benzeri konuları arşiv belgeleri temelinde ayrıntılarıyla ele alan bu kitap, sahasında önemli bir başvuru kaynağı mahiyetinde.
İtalyan – Türk Savaşı
Yazar: Amiral W. H. Beehler
Çevirmen: Derya Öztürk
Mavi Çatı Yayınları
142 Sayfa
ISBN: 9786052942215
Boyut: 13.5 x 21.5
Karton Kapak – 2. Hamur
2017
(görsel: idefix.com, bilgi: kidega.com, idefix.com, mavicatiyayinlari.com)
Açıklama:
Türkler kılıç gücüyle Avrupa ve Afrika’da birçok yere hakim oldu ama modern zamanlarda kılıcını parlak ve keskin tutmayı ihmal ettiler. Barış zamanında donanmalarına gereken önemi vermedi ve İtalyanlar kendilerini yeterince güçlü hissedince göz koydukları Afrika kıyılarını ele geçirmek için harekete geçti. Tarih, asırlardır tüm dünyadaki tüm halklar için bir derstir. İncil’de bu konuyla ilgili bir bölüm vardır: Tepeden tırnağa silanlanmış güçlü bir adam kendi evini koruduğu sürece, malları güvenlik içinde olur. Ne var ki, ondna daha güçlü biri saldırıp onu alt ettiğinde güvendiği bütün silahları elinden alır ve mallarını yağmalayarak bölüştürür.
Sonsuz uyanıklık, özgürlüğün bedelidir.
Kur’an-ı Kerim 8/Enfal-60: (Ömer Nasuhi Bilmen) ve onlara karşı gücünüzün yettiği her kuvvetten ve bazı atlardan hazırlayınız. Bununla Allah Teala’nın düşmanını ve sizin düşmanınızı ve onlardan başkalarını (ki bunları siz bilmezsiniz, Allah Teala bilir) korkutursunuz. Ve her neyi ki, Allah yolunda infak edersiniz, size tamamen ödenir ve siz asla zulme uğratılmazsınız.)
Hz. Peygamber(S.A.V)’in de şöyle dediği rivayet edilmiştir:
“Obur hayvanların çanaklarına üşüştüğü gibi, çeşitli milletlerin de sizin üzerinize üşüşeceğinden (saldıracağından) korkuyorum.” Sahabe dedi ki :
O gün biz az olduğumuz için mi ya Rasullullah? Hz. Peygamber (S.A.V) şöyle cevap verdi:
“Hayır, aksine siz o gün çok olacaksınız, fakat selin götürdüğü çerçöp gibi (dağınık) olacaksınız..” (82)
Hz. Peygamber (S.A.V) bu hadis-i şerifiyle zaaf halinden ve önemsememekten ümmeti sakındırmaktadır. Çünkü güçsüz bir çokluk fayda vermez.
(Tanıtım Bülteninden)
Korsanlar Çetesi – Korsan Morgan’ın Hazinesi
Yazar: Juliette Parachini Deny, Olivier Dupin
Çevirmen: Güçlü Özkök
1001 Çiçek Kitaplar
48 Sayfa
ISBN: 9786053412038
Boyut: 14.0 x 20.0
Karton Kapak – Kuşe Kağıt
2015
(görsel: osenkitap.com, bilgi: kidega.com, dostkitabevi.com, arkadas.com.tr)
Açıklama:
Saçının rengi yüzünden Kızıl Tomas lakabıyla anılan, harita kullanmayı ve pusula okumayı son derece iyi bilen çetenin reisi ve geminin kaptanı gibi davranmayı tercih eden Tomas; gözlüğü ve yanından asla ayırmadığı kitaplarıyla Akıllı Vili; katır kadar inatçı, cicili bicili kız elbiselerinden hiç hazzetmeyen ve ekibin en cesuru, Korkusuz Mari. Tabii ki deneyimli bir “korsan papağanı” olan Bay Karamsar’ı da unutmamak lazım…İşte Korsanlar Çetesi!
Yaşadıkları bir dizi talihsizliğin ardından, kahramanlarımız ıssız bir adaya çıkmak zorunda kalıyor. Sabah kalktıklarında bütün eşyalarının çalındığını görünce büyük bir şaşkınlık yaşayıp adayı araştırmaya koyuluyorlar. Onları bekleyen büyük bir sürpriz var.
Haydi vira! Şimdi denize açılma vakti!