Denizci Kitaplığı

Türk Denizciliğinin Belleği

1856 Tarihli Bir Risale Işığında - Tuna Nehri'nin Tarihi Coğrafyası Ve Jeopolitiği

1856 Tarihli Bir Risale Işığında - Tuna Nehri'nin Tarihi Coğrafyası Ve Jeopolitiği

1856 Tarihli Bir Risale Işığında - Tuna Nehri'nin Tarihi Coğrafyası Ve Jeopolitiği

Yazar: Filiz Yıldırım

Hiperlink Yayınları

208 Sayfa

ISBN: 9786052815021

Boyut: 13.5 x 21.0

1.Hamur

2019

(görsel: hiperkitap.com, bilgi: dr.com.tr. hiperkitap.com)

Kitap Hakkında

Mazide, halde ve atide doğduğu topraklardan Karadeniz’in batısına varana kadar geçtiği uzun ve geniş coğrafyada yaşamış, yaşayan ve yaşayacak alan toplumların kaderini Tuna Nehri belirlemektedir. Tuna’nın tarihi serüveni tetkik edildiğinde, nehrin kıyılarında ya da havzasında kurulan devletlerin, varlıklarını devam ettirmelerindeki en büyük etkenin Tuna hakimiyeti ile paralel olduğu görülmektedir. Tuna’ya ya da başka akarsulara hakim almak, herhangi bir karo parçasının tasarrufunu elde bulundurmak ile aynı manayı taşımaz. Her şeyden önce siyasi ve iktisadi gücün göstergesi olan bir donanmanın varlığı şarttır. Bu donanmayı nehirde yüzdürmek de nehre gereken bakımın yapılması ile yakinen alakalıdır.

Elinizdeki çalışma, Tuna Nehri kollarında ve boğazlarında yapılması gereken temizlik, tamir, inşa vs. faaliyetlerinin bir projesi niteliğindedir. 1856 yılının yaz aylarında, Tuna Nehri havzasında araştırmalarda bulunan Tuna Avrupa Komisyonu üyeleri, nehrin genel durumu ve yapılması gerekenleri not ederek bir risâle halinde Komisyon Meclisi’ne sunmuşlardır. Tuna’nın Karadeniz ile buluştuğu Hızırilyas, Sünne ve Kili boğazlarının hakimiyetinin 1829-1856 yılları arasında Rusya’da olması ve nehre gereken ehemmiyetin gösterilmemesi, 1856 Paris Antlaşması’yla yeniden boğazlara egemen olan Osmanlı Devleti’nin işini hayli güçleştirmekte idi. Buna rağmen devlet, gerek harp gemilerinin gerekse ticari araçların geçiş güzergahı olan Tuna’yı her türlü tehlikeden arındırmak için gereken bütün çabayı göstereceklerini ve taşımacılığa elverişli bir hale getireceklerini bildirmiştir. Çünkü Tuna her şeyden önce Osmanlı Rumelisi’nin kalesi konumunda idi. Tuna Nehri halkların, ırkların havzasıdır. Yukarıdan aşağıya doğru akarken, yalnızca biriktirerek sürüklediği alüvyonları deniz kıyısına taşımaz. O, denize doğru yol alırken aynı zamanda tarihten parçaları da kıyılarına taşırarak etrafa dağıtır. Fakat bu tarihi parçaların ömrü, Tuna’nın azgın dalgalarını bütün heybetiyle gösterdiği ana kadardır. Mecrasından akan sulardan meydana gelen seller sonucunda, bu parçalar toprağa gömülmekte ve sakinleştiğinde yeni başlangıçlara merhaba demektedir.

(Tanıtım Bülteninden)

İçindekiler

Şekiller Listesi 6

Kısaltmalar 8

Önsöz 11

Giriş 13

1.Risale Hakkında 19

2.Tuna Nehri Kolları ve Boğazları 25

2.1. Hızırilyas Kolu ve Boğazı 45

2.2. Sünne Kolu ve Boğazı 77

2.3. Kili Kolu ve Boğazı 92

-Sonuç 103

-Transkripsiyon 109

-Tıpkıbasım 149

-Kaynakça 201

-Dizin 207

Yorumlar

İlk Yorumu Ekle

DENİZCİ KİTAPLIĞI