Denizci Kitaplığı

Türk Denizciliğinin Belleği

İkinci Dünya Harbinde Hainler Ve Casuslar I - Casuslar Kıralı Amiral Kanaris'in Esrarı

İkinci Dünya Harbinde Hainler Ve Casuslar I - Casuslar Kıralı Amiral Kanaris'in Esrarı

İkinci Dünya Harbinde Hainler Ve Casuslar I - Casuslar Kıralı Amiral Kanaris'in Esrarı

Yazar: Kurt Singer

Çevirmen: Cemil Cahit Cem

Güven Basım ve Yayınevi – Meraklı Kitaplar Serisi

60 Sayfa

Boyut: 13.5 x 19.3

İnce Kapak – 3. Hamur

1955

Kitap Hakkında

 

“İkinci Dünya Harbinde Hainler ve Casuslar” umumi başlığı altında “Casuslar Kıralı Amiral Kanaris’in Esrarı”, “Alman Sefiri Von Papen’e Atılan Bomba”, “Sabotajcılar Kıralı”nda  son Cihan Savaşındaki modern casusluğu anlatmıya çalıştım. Groenland’dan Afrika’ya, Finlandiya’dan Havai adalarına ve Tokyo’dan Montreal’e kadar bütün dünya ülkelerine yayılmış olan casuslar şebekesinin içyüzünü meydana vurmak istedim.

Ben bu kitabı yazdığım sırada bir çok olaylar – tahmini kolay sebepler yüzünden – açıklanamazlardı. Daha bir çokları da devlet sırlarıydı ve benim bunların varlığı hakkındaki bilgim, sönük ışıklar halindeydi. 1933 den beri ben de casuslukla uğraştım. Mihver casuslarının meydana çıkarılmasında faal bir rol oynadım ve hem askeri, hem de sivil müttefik teşkilatları pek çok defalar bana danışmak şerefini bahşettiler.

Bu kitaplarda adı geçen şahsiyet ve olayların yüzde doksan beşi tamamen hakiki vesikalardan alınmıştır. Yalnız, bazı isimler, henüz faaliyette bulunan isim sahibi müttefik ajanını korumak uğrunda ya hafzolunmuş, yahut da değiştirilmiştir. Vakıalara daha cazip bir takdim şekli verebilmek için şurada burada bazı hadiseleri veya konuşmaları kendim tasvir ettim. Çünkü dayandığım adli zabıtlar, gazeteler veya resmi vesikalar, kafi derecede işe yarar materyel veremiyorlardı. Fakat bu usule başvurmak zorunda kaldığım pek nadir vakalarda da kendimi, hadiselerin mantıki gidişatına ve görünüşüne mümkün olduğu kadar yaklaşmıya zorladım…

Aslı aranırsa ne sebepler değişiyor, ne de insanlar! Dalila’yı tarihin ilk casusu addedebiliriz: Filistinliler hesabına Samson’u gammazlıyor değil miyid?..Emin olun ki İkinci Dünya Harbinin Mata-Hari’leri de Dalila’ya o kadar zalimcesine hizmet etmiş olan aynı tabiyeleri kullandılar…

Askerlik sanatının esas prensipleri, nesiller boyunca değişmez bir halde kaldı. Dünyanın bütün askeri okulları, bugün hala, Alman generali Karl von Clausewitz’in (Karl fon Klavzevits) söylemiş olduğu vecizeyi, yani harbin, siyasetin başka vasıtalarla bir devamı demek olduğunu öğretir dururlar. Yani sulh zamanındaki siyaset de harbin başka vasıtalarla devamından gayri bir şey değildir. Bu temel prensip, İkinci Dünya Harbinden sonra da tatbikata uymakta devam edecektir. Bunun mantiki bir neticesi olarak, dünya dünya yüzünde casusluk daima mevcut olacaktır. Galipler, mağluplar, birbirlerine itimada cesaret edemiyerek yeni gizli teşkilatlar kuracaklardır. Casusluk ve ihanet için adam bulmak ise daima mümkün bir şeydir. Her vakit Dalilalar, Mata Hari’ler, Benedict Arnold (Benedikt Arnold)lar ve Binbaşı Andre’ler bulunacaktır. Casuslar ve gammazlar; ister para, ister sergüzeşt, aşk veya ideal uğrunda, daima iğri yollara sapmış efendilerine hizmet etmeğe hazır olacaklardır.

Ümidim, bu eserin, harpten sonraki dünyada dostlarımıza ve düşmanlarımıza bir ihtar hizmeti görmesindedir. Birleşmiş Milletlere şu ihtarı yapmak isterim ki, intikam hırsı, Mihver memleketlerinin kafalarından hiç bir vakit çıkmıyacaktır. Fakat Mihver Devletlerine veya faşizmi yaşatmak istiyen herkese de şunu hatırlatmak isterim ki, Birleşmiş Milletler de tetikte bulunmaktan geri durmıyacaklardır. Çünkü müttefikler ordusunda öyle bir sınıf vardır ki, hiçbir vakit terhis edilmiyecektir. Bu sınıf; gizli teşkilat sınıfıdır. Bu sınıf, hiç bir vakit, yahut da gelecek nesiller, uzak bir istikbalde, hayalin hakikat olabileceğini keşfedinceye kadar dağıtılmıyacaktır.

Vaktiyle bir insanın, Yunanlı İkar gibi güneşe doğru uçmayı düşünmesi, hayal telakki edilmez miydi? Halbuki bugünün insanları, göklerde uçup duruyor. Fakat bugün, insanlığın harpsiz, gizli teşkilatsız ve casussuz yaşıyabileceğini düşünmek, hayal addedilmektedir. Bu düşünce, bugün için pekala haklıdır ve yarın için de haklı olacaktır. Lakin torunlarımızın bütün muharebelerini bizler gibi Tarava’da, Sedan’da, Stalingrad’da, Manilla’da veya Ren’in kana bulanmış kıyılarında değil, Eton kırlıklarında veya Amerika oyun sahalarında verecekleri günler, belki gelecektir. Tanrı, yeryüzünü üçüncü bir dünya savaşından korusun ! – Kurt Singer

Yorumlar

İlk Yorumu Ekle

DENİZCİ KİTAPLIĞI