Sualtı Sporları

Yazar: H. Şefik Sofular

Yazarın Kendi Yayını

108 Sayfa

Boyut: 16.4 x 23.6

Karton Kapak – 2. Hamur

Açıklama:

ÖNSÖZ

“MAVİ DÜNYA” İnsanların yaratıldığından bu yana en çok ilgi çeken konuların başında gelmiştir. İnsanoğlu içgüdüsünün etkisi altında kalarak yüzyıllar boyu mavi dünyanın zümrüt yeşili derinliklerinde gizlenen esrarlı güzelliklere malik olabilmek için çırpınmıştır. Bu çalışmalar sonunda ancak yüzyıl öncesinde deniz dibinde rahatça dolaşmasını sağlayan aletleri bulmuş, bunları geliştirmiş, kullanmaya başlamıştır. Bu gelişme sayesindedir ki deniz altı dünyasının esrarlı güzellikleri göz önüne serilmiş, mavi dünyanın esrarı biraz olsun aralanmıştır.

Bu alanda yapılan teknik çalışmalarla birlikte çeşitli ülkelerde  sualtı sporlarına verilen önem de hızla büyümüş, özel balıkadam kulüpleri kurularak balıkadamlar yetiştirilmiştir. Bu sahada en büyük çalışmayı teknik ve iktisadi bakımdan gelişmiş devletler yapmıştır.

Ülkemizde sualtı sporları yakın zamana kadar el atılmamış bir konuydu. Ancak yakın zamanlarda kurulan kulüpler sayesinde balıkadamlar yetiştirilmiş ve bu kulüplerin kuruluşundan sonradır ki Türkiye’de de yavaş yavaş sualtı sporları yayılmaya başlamıştır. Gösterilen ilgi üzerine kısa süre içinde balıkadamların sayısı hızla çoğaldı. Bugün pek çok kimse balıkadam olmak istemekte, yalnız bilgisizlik ve çeşitli nedenler yüzünden bu isteklerini gerçekleştirememektedir. Bu mütevazi eseri sualtı sporları hakkında bilgi edinmek isteyenlere, bilhassa sualtı sporlarında kullanılan aletleri tanıtmak amacıyla kendi deneyimlerim ve bu konuyla ilgili birçok yayınlardan da yararlanarak hazırladım. Kitabımın balıkadam olmaya hevesli kişilere ve amatörlere yararlı olacağı kanısındayım. Halen hazırlamakta olduğum ve ikinci cildde yer alacak DALIŞ TEKNİĞİ – ŞNORKELLE SUALTI AVCILIĞI – SUALTI FOTOĞRAFÇILIĞI – SUALTI OYUNLARI’na ait çalışmalarımla da sizlere daha yararlı olacağımı ümit ederim. H.Şefik Sofular

İçindekiler:

İÇİNDEKİLER 5

ÖZSÖZ 7

SUALTI SPORLARI HAKKINDA 9

SUALTI SPORU VE BALIKADAM 13-15

İNSAN ANATOMİSİ 16-19

a. Vücud boşlukları

b. Beyin ve sinirler

c. Kalp ve kan deveranı

d. Akciğerler

e. Böbrekler

f. Mide ve bağırsaklar

HAVA VE BASINÇ (Atmosfer) 20-22

a. Azot-Nitrojen

b. Oksijen

c. Karbondioksit

d. Soy gazlar

e. Havanın ağırlığı

f. Deniz altındaki suyun basıncı

DALIŞ MALZEMELERİ 23-50

a. Suciğerleri (Scuba, aqualung nedir?)

I. AÇIK DEVRE SUCİĞERİ

a. Regülatörün parçaları

b. Tek kademeli bir regülatörün çalışması

c. İki kademeli bir regülatörün çalışması

II. KAPALI DEVRE SUCİĞERİ

b. Balıkadam elbiseleri

c. Sualtı maskeleri

d. Şnorkel, Ağıza alınan kısa lastik hortum

e. Paletler

f. Hava tüpleri

g. Rezerve (Yedek hava subapı)

ğ. Basınç saati (Manometre)

h. Dalgıç saati

i. Derinlik göstergesi

ı. Çıkış saati (Dekompresyonmetre)

j. Cankurtaran yeleği

k. Sualtı puslası

m. Sualtı lambası

n. Ağırlık kemerleri

o. Sualtı fotoğraf makinaları

ö. Sualtı filim kameraları

p. Sualtı tüfekleri ve zıpkınları

r. Sualtı bıçakları

s. Hava kompresörleri

DALIŞLARDA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR 51-69

a. Arkadaşlık sistemi

b. Sağlam olmayan balıkadam olamaz

c. Nefes tutma

d. Dipte basınç ayarlaması

e. Maske, şnorkel ve paletlerle ilk dalış

f. Dalış zamanında hava sarfiyatının hesaplanması

g. Çıkış cetvelleri

ğ. Çıkış saatinin kullanılması

h. İşaretler

SUALTINDA AVLANMA 70-72

SUALTI TEHLİKELERİ 72-80

a. Vurgun (Dekompresyon hastalığı nedir?)

b. Aşırı akciğer genişlemesi nedir?

c. Oksijen zehirlenmesi

d. Karbondioksit ve karbon monoksit zehirlenmesi

e. Burun kanaması

f. Sinus kanaması

g. Derinlik sarhoşluğu

g. Kulak zarı yırtılması

h. Diş ağrıları

i. Boğulma tehlikesi

SUN’İ SOLUNUM 80-82

TAVSİYELER 82-86

DENİZDE TEHLİKELİ CANLILAR VE BALIK ÇEŞİTLERİ 87-106

BİLGİ KAYNAKLARI 107-108

BALIKADAM KULÜPLERİ 108

Gemiler Sözlüğü

Hazırlayan: Selim Özen

Denizler Kitabevi

456 Sayfa

ISBN: 978-9944-264-82-2

Boyut: 14.0 x 21.0

Karton Kapak – 2. Hamur

2017

(görsel: denizlerkitabevi.com, bilgi: bkmkitap.com, eren.com.tr, denizlerkitabevi.com)

Açıklama:

Aslında, büyük bir yelkenliden daha güzel şey az bulunur dünyada.

Şarpi, kotra falan değil, kocaman bir gemi. Uzun direkleri, geniş yelkenleri, yüksek bordasıyla bin tonluk, iki bin tonluk tekne. Böyle bir güzelliğin, motorlarını çalıştırmadan, rüzgar altında süzülüşüne doyum olmaz.

O sırada ancak iyi şeyler düşünebilirsiniz bütün dünya için.

Mümtaz Soysal (Öpülesi Gemiler, s.17).

Bu sözlüğün içerdiği tekne çeşitleri için Karadeniz, Marmara, Ege, Akdeniz, Kızıldeniz ve Basra Körfezi ile Tuna, Nil, Dicle ve Fırat nehirlerinin oluşturduğu coğrafya esas alınmıştır. Bu coğrafya dışından kalan, ancak bilinmesinde yarar bulunan tekne çeşitleri de eklenmiştir. Bu coğrafya, aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu’nun tarihsel coğrafyasıdır.

Farklı iklimler, farklı denizler, kıyılar, rüzgarlar, ister istemez bu ortama uygun teknelerin yapımını da gerektirmiştir. Bu yüzden Osmanlı İmparatorluğu, 16. yüzyıldan itibaren okyanusların ticari yaşama katılması ile öne çıkan Portekiz, İngiltere, Hollanda gibi denizci uluslardan farklı olarak, egemenliğinin yayıldığı coğrafyadaki denizleri neredeyse bir iç deniz haline getirerek, bir çok denizle birden ilişkili ve değişik teknelerin kullanıldığı bir deniz ülkesi olmuştur. Öyle ki, gemi yapımında köklü değişikliklerin başladığı 19. yüzyıl gibi geç bir dönemde bile, Tuna havzası, Karadeniz, Marmara, Ege adaları ve Akdeniz’den imparatorluk merkezi olan İstanbul’un gıda, kömür, kereste vs. gereksinimini karşılamak için gelen tekneler bunların içinde savaş gemileri, balıkçı ve yolcu tekneleri ile diğer gemi türleri bulunmamasına karşın, saptanabilen 21 farklı orta boy ticarî tekne türü ile oldukça çok çeşitlilik gösterebiliyordu. Halkın gereksinimlerini karşılamaya dönük bu taşımacılık ve gemicilik, Batı’da olduğu gibi, arkasında bir kolonizasyon, esir ticareti ya da gambot politikası güden ve çeşitli halklara acılar çektiren bir deniz gücünün parçası olmayışı, onu daha değerli kılmakta ve kültürel ilgiyi de haketmektedir. Ne ki, geçmişte, bu coğrafyanın Antik Çağ’dan günümüze, zengin uygarlık mirasına yeterince sahip çıkamadığımız gibi, deniz kültürüne de yeterince ilgi gösteremediğimizden, bu çeşitlilik zaman içinde yok olmuştur. Günümüzde ise, her iki konuyu önemseyip, değerli çalışmalar ortaya koyan bilim insanlarımız eksik değildir. Arşiv kaynaklarımız araştırıldıkça, deniz kültürümüzün bu zenginliği daha belirgin olarak ortaya çıkabilecektir.

Tarihsel metinlerde gemiler ile ilgili bilgilerin çok az ve sınırlı oluşu, konunun derinliğine ortaya çıkarılmasını engellemekte ve bu yüzden pek çok tekne, birkaç özelliği ile betimlenmeye çalışılmaktadır. Adı dışında hiçbir bilgiye ulaşamadığımız tekneleri ise, madde başlığı olarak almamayı yeğledik.

Tekneler, tarih boyunca insanın nehirde, gölde, denizde geçen yaşantısının ayrılmaz bir parçası olmuş, onunla gezmiş, keşiflere çıkmış, savaşmış, geçimini sağlamak için uğraşmış, sayısız maceralarında can yoldaşlığı yapmış araçlardır. İnsanın değişen gereksinmeleri ve teknolojik gelişme yeni araçlar yaratırken, eskilerin büyük bir kısmını da yaşantımızdan çıkarmıştır. Kimimiz için bu teknelerin canlı imgeleri anılarında hala yer etse bile, İstanbul’un süslü Alamanalarını, Marmara’nın körfezlerinde bekleşen renkli Çektirmelerini, Karadeniz’in Taka ve Çırnıklarını, Ege ve Akdeniz’in Tirandil ve Praçiralarını görmenin artık olanağı kalmamıştır. Birçoğu iktisadi ve sosyal yaşamımızdan çıkmış olsalar bile, kaybolan bu güzelliklerin imgeleri kültürel dünyamız için yine de değerlidirler.

Böyle bir sözlük yapmaktaki amacımız, gemilerimizle ilgili bir sıralama yapmak ve onları kabaca da olsa tanıtmak, konuya ilgi duyanlara topluca bir bilgi verebilmek, araştırma yapacaklara başlangıç için bir kaynak oluşturmaktır. Bu yüzden teknik özelliklere az yer verilmiş, görülebilir özellikler, tarihsel konumu, tarihsel süreçteki gelişimi ve bu süreçteki yaşanmışlıklar, kısaca anlatılmaya çalışılmıştır. Ancak, tarihsel olaylar söz konusu olduğunda, olaya taraf olanların anlatımları da farklı olabilmekte ve objektiflik azalmaktadır.

Denizcilik tarihi de böyledir ve denizcilik ile ilgili kitapların bazılarında, birbirinden farklı bilgiler görülebilmekte ve abartılı anlatımlarla karşılaşılmaktadır. Olabildiğince “doğru ortayı” bulmak yani objektif olabilmek için, kaynaklara bağlı kalınmaya çalışılmıştır.

Diğer bir sorun, metinlerdeki anlatılarla, gravür, minyatür ve resimlerde betimlenen teknelerin eşleştirilmesinde ortaya çıkmaktadır. Görsel malzemelerde teknelerin çoğunlukla cinsi belirtilmediğinden, yazılı kaynağa uygun görseller seçilmekte, ancak bu da yanlış yapma olasılığını beraberinde getirmektedir.

Bu sözlük, konusu ile ilgili kaynaklara bağlılığı yanında, teknelerin insan yaşantısına kattığı güzel öyküleri ve şiirselliği de anımsatmayı istemektedir. Bu yüzden, roman ve öykülerden kısa alıntılar yapılmış, bazı madde aralarına şiir de konulmuştur. Ayrıca, kitabın adı her ne kadar Gemiler Sözlüğü ise de, uzun tutulmuş kimi maddelerinden dolayı, sözlük kalıplarından çıkıp, gemiler üzerine bir okuma kitabı haline dönüşmesine izin verilmiştir.

Bu çalışmamda, her zaman olduğu gibi bilgi ve deneyimlerinden yararlandığım eşim Mine Özen’e, Ord. Prof. Dr. A. Süheyl Ünver Arşivi ve kendi belgelerinden yararlanmam konusundaki nazik yardımlarından do-layı Sayın Gülbün Mesara’ya, şiir çevirisi ve resimleriyle katkıda bulunan yeğenlerim Çağla Işıl Soykan ile Arzu Soykan’a, Kısmet teknesinin fotoğrafını almama izin veren, büyük denizcimiz Sadun Boro’nun kızı Sayın Kısmet Deniz Polat’a, Carbognano’nun kitabından Ada Yavrusu resmini kullanmama izin veren Eren Yayıncılık adına Muhittin Salih Eren’e; İstanbul Deniz Müzesi Kütüphanesi, İSAM (İslam Araştırmaları Merkezi) Kütüphanesi, Rahmi M. Koç Müzesi, İ.Ü. Nadir Eserler Kütüphanesi, Süleymaniye Kütüphanesi ve Topkapı Sarayı Müzesi’ne teşekkürlerimi sunarım. Ayrıca, yayınları ile denizciliği sevdiren ve çalışmamın da basılmasını üstlenen Sayın Kpt. M. Turgay Erol’a çok teşekkür ederim.

– Selim Özen

Denizde II. Dünya Harbi – Atlantik Harekatı Cilt – I

Yazar: Erdoğan Dümen

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Yayınları – Deniz Basımevi

249 Sayfa

Boyut: 16.25 x 23.2

Karton Kapak – 3. Hamur

1990

Açıklama:

ÖNSÖZ

Bu kitap; II. Dünya Harbinde deniz harekatının, Atlantik, Akdeniz ve Pasifik’teki gelişimini, stratejik seviyede alınmış kararların; taktik sahada nasıl icra edildiğini, harekat hazırlıklarını, cereyan eden deniz muharebelerinin harp prensipleri açısından tahlilini ve ders alınması gereken hususları kapsayacak şekilde tertiplenmiştir.

Kitabın hazırlanmasında en son yayınlanan yabancı neşriyattan ve harp esnasında İngiliz ve Amerikan istihbarat subayları tarafından Almanya’da ele geçirilmiş Alman Deniz Kuvvetleri arşivleri arasındaki Führer Konferansları ile Admiralty Muharebe Özetlerinden büyük ölçüde yararlanılmıştır.

Deniz sevk ve idaresi bakımından önemli kabul edilen konulara ağırlık verilmiş, lüzumsuz detaylara pek girilmemiştir.

Bu kitabı; bütün deniz subayları ile bilhassa Deniz Harp Akademisi öğrenci subayları için hazırladım.

Deniz Harp Akademisi 1988 – 1989 öğretim yılında IInci sınıf öğrenci subaylarının devamlı ısrarları bu kitabın hazırlanmasında büyük bir etken olmuştur. Bu bakımdan ilerde daha zengin kaynaklara dayanarak kitabın geliştirilmesinde öğrenci subayların katkısını beklerim.

Erdoğan Dümen

E. Gv. Kur. Alb.

Deniz Harp Akademisi Öğretim Üyesi

İçindekiler:

BÖLÜM – I

İKİNCİ DÜNYA HARBİNİ HAZIRLAYAN OLAYLAR

-1919 – 1925 Arası İstekler Safhası 2

-1925 – 1930 Arası İşbirliği Safhası 6

-1927 – 1930 Deniz Silahlarının Tahdidi 8

-1930 – 1935 Arası Gerginlik Safhası 9

-1935 – 1939 Arası Tecavüz Safhası 11

BÖLÜM – II

İKİNCİ DÜNYA HARBİNDE ATLANTİK’DE DENİZ HAREKATI

KISIM – I

ALMANYA VE İNGİLTERE’NİN DENİZ STRATEJİSİ VE HARBE HAZIRLIKLARI

-Alman Donanması ve Stratejisi 17

-İngiliz Donanması ve Stratejisi 23

-Almanya’nın Deniz Harbi Hazırlıkları 25

-İngiltere’nin Deniz Harbi Hazırlıkları 39

KISIM – II

1939 YILI DENİZ HAREKATI

-Polonya’nın İstilasında Deniz Harekatı 43

-Alman Deniz Kuvvetlerinde Harp Başındaki Görüşler 43

-Yolcu Gemisi Athenia’nın Batırılması 48

-Alman Denizaltı Harekatının Başlaması 50

-Scapa-Flow Baskını (13/14 Ekim 1939) 58

-Müttefiklerin Harekatı 66

-Graf Spee ve Deutchland’ın Harekatı ile Graf Spee’nin Sonu 69

-Mayın Harekatı 91

-İngiliz Denizaltı Harekatı 94

-1939 Yılı Sonlarında Harekat Tarzları ve Deniz Harekatı 95

KISIM – III

1940 YILI DENİZ HAREKATI

-1940 Yılı Başlarında Müttefik Harekatı 107

-1940 Yılı Başlarında Almanya’nın Harekatı 113

-Norveç ve Danimarka’nın İşgalinde Deniz Harekatı 117

-Alman Akıncı Şileplerinin Harekatı 139

-Norveç Harekatı Sırasında Alman Deniz Harbi Sevk ve İdare Makamında Görüş ve Faaliyetler 144

-Batı Taarruzunda Deniz Harekatı 146

-İngiltere’nin İstilasına Ait Planlar, Sea Lion Harekatı 155

-1940 Yılında Atlantik’de Alman Denizaltı Harekatı 174

-Admiral Scheer Cep Muharebe Gemisinin Harekatı 182

-Manş Kanalında Muhrip Muharebesi 187

-Admiral Hipper Ağır Kruvazörünün Harekatı 189

KISIM – IV

1941 YILI DENİZ HAREKATI

-1941 Yılı Başında Almanya’nın Yeni Harekat Planları 191

-Scharnhorst ve Gneisenau Gemilerinin Harekatı 195

-1941 Yılında Atlantik’de Alman Denizaltı Harekatı 197

-Bismarck Muharebe Gemisinin Harekatı 202

-Alman Akıncı Şileplerinin 1941 Yılı Harekatı 223

-Almanya – Rusya Harbinin Deniz Cephesi – Kutup Konvoyları 225

-İngilizlerin Vaagsö Akını (27 Aralık 1941) 233

-1941 Yılı Mayın Harekatı 235

-1941 Yılı Baltık Harekatı 236

 

Denizde II. Dünya Harbi – Akdeniz Harekatı

Yazar: Erdoğan Dümen

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Yayınları – Deniz Basımevi

285 Sayfa

Boyut: 16.25 x 23.3

Karton Kapak – 3. Hamur

1990

İçindekiler:

BÖLÜM -3

İKİNCİ DÜNYA HARBİNDE AKDENİZ DENİZ HAREKATI

KISIM – I

İKİNCİ DÜNYA HARBİ ÖNCESİ ALMAN – İTALYAN İLİŞKİLERİ VE YAKINLAŞMA

KISIM – II

HARBİN BAŞLAMASI, İTALYAN’LARIN TUTUMU VE HARBE GİRİŞİ, TARAFLARIN DENİZ STRATEJİLERİ

-İkinci Dünya Harbinin Başlaması, İtalya’nın Tutumu ve Harbe Girişi 11

-İngiltere’nin Akdeniz Stratejisi 13

-İtalya’nın Akdeniz’e İlişkin Stratejik Görüşleri 16

KISIM – III

1940 YILI DENİZ HAREKATI

-Akdeniz’de Harekatın Başlaması 19

-Fransa’nın Mağlubiyetinden Sonra Fransız Deniz Kuvvetleri ve Akıbeti 20

-Punta-Stilo (Calabria) Deniz Muharebesi 31

-Spada Burnu Deniz Muharebesi 36

-Kuzey Afrika’da Harekatın Başlaması ile Akdeniz’de Buna İlişkin Deniz Harekatı 38

-İtalya’nın Yunanistan’a Taarruzu 45

-Taranto Baskını 50

-Teulada Burnu Deniz Muharebesi 55

-1940 Yılı Sonbaharında Almanya’nın Akdeniz Harekat Alaniyle İlgili Görüşleri 56

KISIM – IV

1941 YILI DENİZ HAREKATI

-1941 Yılı Ocak Konvoyları 65

-Akdeniz’de Gelişen Durum ve Almanya’nın Akdeniz Harekatına Katılışı 71

-Cenova’nın Bombardımanı 75

-Gaudo ve Mataban Deniz Muharebeleri 80

-Almanya’nın Akdeniz Harekatına İlişkin Yeni Görüşleri, Yunanistan ve Yugoslavya’nın Taarruzu 92

-Sfax (Kerkenah) Muharebesi 102

-Trablusgarb’ın Bombardımanı 105

-Girit Adasının Almanlar Tarafından İşgali ve İngiliz Kuvvetlerinin Geri Çekilişi 108

-1941 Yılı Temmuz Konvoyları (Substance Harekatı) 118

-İtalyan’ların Malta Adası La Valetta Limanına Akını 121

-1941 Yılı Eylül Konvoyları (Halbert Harekatı) Akdeniz’de 123

-Akdeniz’de İtalyan Konvoyları 131

-Duisburg Harekatı 131

-21, 24 ve 29 Kasım Harekatı 132

-14 Aralık Harekatı 133

-Akdeniz’de Alman Denizaltıları 134

-Birinci Sirte Deniz Muharebesi 136

-İskenderiye Baskını 140

KISIM – V

1942 YILI DENİZ HAREKATI

-1942 Yılı Başında Akdeniz’de Durum 143

-Mihver’in Malta Adasını İşgal Hazırlığı 144

-İkinci Sirte Deniz Muharebesi 148

-Harpoon Harekatı 155

-Vigorous Harekatı 160

-Pedestal Harekatı 167

-1942 Yılının İkinci Yarısında Almanya’nın Akdeniz Harekat Alanı İle İlgili Görüşleri 172

-Kuzey Afrika’ya Müttefik Çıkarması 172

-Fransız Donanmasının Toulon Limanında İntihar Etmesi 182

-1942 Yılı Sonunda Almanya’nın Akdeniz Harekat Alanı İle İlgili Görüşleri 187

KISIM – VI

1943 YILI DENİZ HAREKATI

-Casablanca Konferansı 191

-Washington Konferansı 192

-Tunus Muharebelerinde Almanya’nın Görüşleri ve Tutumu 192

-Sicilya Çıkarması 200

-İtalya’nın Çöküşünde Almanya’nın Tutumu 204

-Birinci Quebec Konferansı 209

-İtalya Yarımadasında Harekat 211

-Salerno Çıkarması 211

-Korsika, Sardunya ve Oniki Ada Harekatı 216

-Kahire ve Tahran Konferansları 217

KISIM – VII

1944 YILI DENİZ HAREKATI

-Anzio Çıkarması 219

-Güney Fransa (Provence) Çıkarması 21

 

Normandiya Çıkarmasının Perde Arkası

Yazar: Hans Speidel

Çevirmen: Samih Tiryakioğlu

Baskan Yayınları – İkinci Dünya Savaşı Belgeseli Dizisi

202 Sayfa

Boyut: 11.6 x 18.9

Karton Kapak – 2. Hamur

1982

Açıklama:

İkinci Dünya Savaşı’na son veren tarihi “Normandiya Çıkarması”nı Müttefikler açısından konu edinen çeşitli eser ve makale yazılmış, filimler çevrilmiştir.

Oysa “çıkarma”nın hedefi olan Almanya’nın bu harekat sırasındaki durumu, aradan geçen bunca yıla rağmen karanlıkta kalmıştır.

“Normandiya Çıkarmasının Perde Arkası” nı en iyi yansıtan kişi, hiç kuşkusuz, Alman makamlarınca “Atlantik Duvarı”bı savunmakla görevlendirilen ve bu konuda en yetkili kimselerden biri olan General Hans Speidel’dir.

O dönemin en ünlü askeri Mareşal Rommel’in maiyetinde Kurmay Başkanı sıfatıyla bulunan Speidel, bu eserinde, o tarihi günlerin bütün entrikalarını ve saldırganlığının acı sonucuyla karşılaşan Hitler Almanya’sının olanca kargaşalığını başarıyla gözler önüne sermektedir. (Arka Kapak)

 

Mavi Balina’nın Mavi Şarkıları

Yazar:  Peter Carnavas

Çizimler: Peter Carnavas

Çevirmen: Gönül Çapan

Hep Kitap

36 Sayfa

ISBN: 978-605-192-031-3

Boyut: 24.0 x 24.0

Karton Kapak – 1.Hamur

2017

(görsel ve bilgi: hepkitap.com.tr)

Açıklama:

Bisikletiyle ne yapacağını bilmeyen bir balina ile onu neşelendirmeye çalışan penguenin hikâyesi…

Balina ne zaman endişelense kendi kendine bir şarkı mırıldanmaya başlar. Arkadaşının şarkılarını duyan Penguen ise her seferinde onun çağrısına kulak verir ve onu rahatlatacak bir çözüm bulur. Onları uzaktan izleyen kaplumbağa ise ikisini de şaşırtan bir sürpriz yapar.

İnsanın bazı şeyleri gözünde nasıl da büyüttüğünü ve işin aslı anlaşıldığında kaygılanmanın ne kadar da gereksiz olduğunu hatırlatan bu kitap, okul öncesi dönemdeki çocuklara hitap ediyor. Sabırlı olmak, denemekten vazgeçmemek ve arkadaşlara destek olmaksa kitabın öne çıkan diğer temaları arasında yer alıyor.

Kitabın yazarı ve çizeri Peter Carnavas, “Mavi Balina’nın Mavi Şarkıları” ile Çocuk Kitabı Yazar ve Çizerleri Birliği-SCBWI’ye üye yazar ve illüstratörler tarafından verilen SCBWI Crystal Kite Awards’a layık görüldü. 

Türk Yunan İlişkileri ve Megalo İdea

Yazarlar: Hamdi Ertuna, Necati Ökse

T. C. Genelkurmay Harp Tarihi Başkanlığı Resmi Yayınları   – Ankara Genelkurmay Basımevi

49 Sayfa + 7 Sayfa Kroki

Karton Kapak – 1.Hamur

Boyut: 17.2 x 24.3

1975

Açıklama:

ÖNSÖZ

Son yıllarda gittikçe önemi artan ve dikkatleri üzerinde toplayan TÜRK – YUNAN ilişkileri, Türk kamuoyu ve dünya ulusları tarafından hassasiyetle izlenmektedir.

Bu nedenle; Harp Tarihi Başkanlığınca da; yıllar boyu gelişerek bugüne ulaşan tarihi olaylar ve ilişkiler, bu Broşür’de değerlendirilmiştir.

Broşür; Harp Tarihi Yazar Uzman Emekli General Hamdi ERTUNA ile, Emekli Kurmay Albay Necati ÖKSE tarafından hazırlanmış, Harp Tarihi Başkanlığının yetkili kurullarınca incelenmiştir.

Dündar Yiğitbaşı – Tümgeneral – Harp Tarihi Başkanı

İçindekiler:

-ÖNSÖZ I

-İÇİNDEKİLER III

-GİRİŞ 1

1. BÖLGENİN TANITILMASI 5

a. Ege Denizi 5

b. Kıbrıs Adası 7

2. YUNANİSTAN’IN İSTİKLALİNİ ELDE ETMESİ VE BU TARİHTEN ÖNCE ADALAR 7

a. Yunanistan’ın İstiklalini Elde Etmesi 7

b. Yunanistan’ın İstiklaline Kavuşmasından Önce Adaların Durumu 8

3. TÜRK – YUNAN İLİŞKİLERİ VE DEVLETLERARASI TUTUM 9

4. GİRİT ADASININ YUNANLILARIN ELİNE GEÇMESİ VE KIBRIS OLAYLARI 11

a. Girit Adasının Yunanlıların Eline Geçmesi 11

b. Kıbrıs Olayları 13

5. ETNİKİ ETERYA (YUNAN MİLLİ CEMİYETİ) VE YUNAN İSYANLARI 19

a. Etniki Eterya’nın Teşekkülü 19

b. Etniki Eterya’nın Faaliyetleri 21

(1) Etniki Eterya’nın Faaliyet Programı 22

(2) Divanı Hümayun Başkatibi Halet Efendi’nin Çalışmaları 23

(3) İstanbul Patriğinin Afaroznamesi 27

(4) İstanbul Patrikhanesi İle İşbirliği ve MAVROMİRA 32

c. Etniki Eterya’nın Başarı Sebepleri 34

6. MEGALO İDEA’NIN AMACI VE BUGÜNE KADAR ULAŞTIĞI HEDEFLER 38

7. SONUÇ 41

-EKLER 45

-FAYDALANILAN ESERLER 49

-KROKİLER 49

-EKLER

(EK:1) Ege Denizindeki Adaların El Değiştirme Tarihleri 45

(EK:2) Oniki Ada ile (aslında 14) Bu Adalara Bağlı Olan Küçük Adaların Eski ve Yeni Adlarıyle İtalyanca Adlarını Gösterir Çizelge 48

-KROKİLER

(Kroki: 1) Makedonya Kralı Filip’in Kurduğu İmparatorluk

(Kroki: 2) Makedonya Kralı İskender’in kurduğu İmparatorluk ve İstila Yolları

(Kroki: 3) Doğu Roma ve Pontus – Rum İmparatorluğunun Sınırları ile Megalo İdea’nın Hedefleri

(Kroki: 4) Ege Denizi ve Adalar

(Kroki: 5) Kıbrıs Adası

(Kroki: 6) Yunanistan’ın Kuruluşu (24 Nisan 1830)

(Kroki: 7) Yunanlıların Avrupa Kıtasındaki ve Ege Adalarındaki Genişleme Safhaları

 

Bahriye Kur’a Neferi

Bahriye Kur'a Neferi

Yazar: Süleyman Nutku

Çevirmen: Emrullah Nutku (Osmanlıcadan Türkçeye)

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Basımevi Müdürlüğü

131 Sayfa

Boyut: 16.8 x 23.5

Karton Kapak – 1. Hamur

1993

Açıklama:

ÖNSÖZ

Ömürlerini denizlerde geçirenlerin karşılaştığı çeşitli olaylar, Satranç oyununun her hamlesinde değişen durumlar gibi, heyecanlı olduğu için yazı ile kolay anlatılamazlar.

Gemici her an bin türlü tehlikeler ve güçlüklerle karşılaşır. Ölümü ile kalımını ancak bir çıpa tahtası ayırır. Bu zorluk ve güçlüklere karşı koymak ancak bir nizam altında disiplinli hareket etmeyi gerektirir.

Nizam herkesin üstlerine ve onların emirlerine itaat etmesini, görev ve hizmet bölümünün dikkatle yapılarak kumandanların el birliğiyle uygulanmasını sağlar.

İşte bu gerçekleri anlatan ve tanıtan “BAHRİYE KUR’A NEFERİ” nin anıları dikkatle okunursa, askerlik mertebeleri içinde, pek önemsiz gibi görünün bir Deniz-Eri’nin hüneri aydınlanmış olur.

Bu gerçekleri ortaya koymak için, içinde bulunduğumuz Yüzyıl’ın ilerilik ve yeniliklerini, buluşlarını anlamak için Allahın inayetiyle yazılarıma başlıyorum.- Süleyman Nutku

 

Süleyman Nutku Bey Kimdir?

1852 Yılında İstanbul’da doğmuştur. Gemlik Tersane komutanı binbaşı Mehmet Seyfi beyin en büyük oğludur. İlkokulu bitirdikten sonra “Mekteb-i Fünun-u Bahriye”ye girdi ve 1875 yılında üsteğmen rütbesiyle donanmaya çıktı. Kolağası oluncaya kadar, zırhlı’dan Torpidobot’a kadar, harp gemilerinde görev alarak Karadeniz ve Akdeniz’de gezdi. K. Yüzbaşıyken, Akka gambotu süvarisi olarak, İstanbul’dan Basra’ya kadar yaptığı seferle ün kazandı ve karadan İstanbul’a dönüş seyahatini (Bağdat’tan – İstanbul’a) adlı kitabıyla yayınlayarak yazarlık hayatına başladı. 1888 yılında “Nüveyd-i Fütuh” okul gemisinin komutanıyken Bahriye Nazırı Hüsnü paşanın ilgisini çekerek, “Ceride-i Bahriye” ve “Mecmua-i Fünun-u Bahriye” dergilerini yayınlamak üzere kurulan “Bahriye Fen Komisyonu” üyeliğine atandı. Komisyonun müdürlüğüne seçildikten sonra 1897’de Deniz Müzesini kurdu. 1898’de binbaşılığa yükseltildi. 1903’de Preveze komodorluğuna, 1908’de meşrutiyetin ilaniyle İstanbul’a dönerek fırkateyn kaptanı oldu. 1910 yılında Basra ve (Bahr-i Ahmer) Kızıldeniz komodorluğuna atanarak Pelenk-i Derya ile Basra’ya ikinci defa gitti. 1911 yılında yaş haddi nedeniyle emekliye ayrıldı. 1923 yılı sonuna kadar geçen emeklilik hayatından önce Türk Ticaret Kaptan ve Makinistler Cemiyetini kurarak “Umman” ve “Deniz” mecmualarını yayınladı. Bu cemiyetin başkanıyken; o güne kadar yabancı, sorumsuz kaptanların elinde olan Kılavuzluk ve Römorkörlük idaresinin, (Seyri-Sefain) Deniz yolları idaresinin bir şubesi olarak kurulmasına çaba harcadı. Bu arada (İhbarat-ı Riyahiye) komisyonunun başkanlığına getirilerek, bugünkü Meteoroloji idaresinin müvesini kurdu. 15 Ekim 1924’te İstanbul Kılavuzluk ve Römorkörcülük idaresinin müdürü olarak hayata gözlerini yumdu.

Hür düşünceli, genel kültürü ve meslek bilgisi yüksek olan S. Nutku bey, meslekteki pek çok subayın öğretici ve yetiştiricisi niteliğini kazanmıştı.

Yayınlanmış Eserleri:

“Mühendis’in refiki”, “Bahriye kur’a neferi”, “Muharebat-ı Bahriye-i Osmaniye”, “Kurna ve Fed’am çavuş”, “Bahr-i Ahmer ve Basra Körfezi rehberi”, “Aden Körfezi rehberi”, “İstılahatı Bahriye”, “Kamus-u Bahri”, “Denizde men-i müsademe nizamnamesi şerhi”, “Ertuğrul Fırkateyni faciası”, “Siyah kitap ve zeyli”. – Emrullah Nutku – Em. Hakim Albay

İkinci Dünya Harbinde Hainler Ve Casuslar I – Casuslar Kıralı Amiral Kanaris’in Esrarı

amiral

Yazar: Kurt Singer

Çevirmen: Cemil Cahit Cem

Güven Basım ve Yayınevi – Meraklı Kitaplar Serisi

60 Sayfa

Boyut: 13.5 x 19.3

İnce Kapak – 3. Hamur

1955

Açıklama: 

“İkinci Dünya Harbinde Hainler ve Casuslar” umumi başlığı altında “Casuslar Kıralı Amiral Kanaris’in Esrarı”, “Alman Sefiri Von Papen’e Atılan Bomba”, “Sabotajcılar Kıralı”nda  son Cihan Savaşındaki modern casusluğu anlatmıya çalıştım. Groenland’dan Afrika’ya, Finlandiya’dan Havai adalarına ve Tokyo’dan Montreal’e kadar bütün dünya ülkelerine yayılmış olan casuslar şebekesinin içyüzünü meydana vurmak istedim.

Ben bu kitabı yazdığım sırada bir çok olaylar – tahmini kolay sebepler yüzünden – açıklanamazlardı. Daha bir çokları da devlet sırlarıydı ve benim bunların varlığı hakkındaki bilgim, sönük ışıklar halindeydi. 1933 den beri ben de casuslukla uğraştım. Mihver casuslarının meydana çıkarılmasında faal bir rol oynadım ve hem askeri, hem de sivil müttefik teşkilatları pek çok defalar bana danışmak şerefini bahşettiler.

Bu kitaplarda adı geçen şahsiyet ve olayların yüzde doksan beşi tamamen hakiki vesikalardan alınmıştır. Yalnız, bazı isimler, henüz faaliyette bulunan isim sahibi müttefik ajanını korumak uğrunda ya hafzolunmuş, yahut da değiştirilmiştir. Vakıalara daha cazip bir takdim şekli verebilmek için şurada burada bazı hadiseleri veya konuşmaları kendim tasvir ettim. Çünkü dayandığım adli zabıtlar, gazeteler veya resmi vesikalar, kafi derecede işe yarar materyel veremiyorlardı. Fakat bu usule başvurmak zorunda kaldığım pek nadir vakalarda da kendimi, hadiselerin mantıki gidişatına ve görünüşüne mümkün olduğu kadar yaklaşmıya zorladım…

Aslı aranırsa ne sebepler değişiyor, ne de insanlar! Dalila’yı tarihin ilk casusu addedebiliriz: Filistinliler hesabına Samson’u gammazlıyor değil miyid?..Emin olun ki İkinci Dünya Harbinin Mata-Hari’leri de Dalila’ya o kadar zalimcesine hizmet etmiş olan aynı tabiyeleri kullandılar…

Askerlik sanatının esas prensipleri, nesiller boyunca değişmez bir halde kaldı. Dünyanın bütün askeri okulları, bugün hala, Alman generali Karl von Clausewitz’in (Karl fon Klavzevits) söylemiş olduğu vecizeyi, yani harbin, siyasetin başka vasıtalarla bir devamı demek olduğunu öğretir dururlar. Yani sulh zamanındaki siyaset de harbin başka vasıtalarla devamından gayri bir şey değildir. Bu temel prensip, İkinci Dünya Harbinden sonra da tatbikata uymakta devam edecektir. Bunun mantiki bir neticesi olarak, dünya dünya yüzünde casusluk daima mevcut olacaktır. Galipler, mağluplar, birbirlerine itimada cesaret edemiyerek yeni gizli teşkilatlar kuracaklardır. Casusluk ve ihanet için adam bulmak ise daima mümkün bir şeydir. Her vakit Dalilalar, Mata Hari’ler, Benedict Arnold (Benedikt Arnold)lar ve Binbaşı Andre’ler bulunacaktır. Casuslar ve gammazlar; ister para, ister sergüzeşt, aşk veya ideal uğrunda, daima iğri yollara sapmış efendilerine hizmet etmeğe hazır olacaklardır.

Ümidim, bu eserin, harpten sonraki dünyada dostlarımıza ve düşmanlarımıza bir ihtar hizmeti görmesindedir. Birleşmiş Milletlere şu ihtarı yapmak isterim ki, intikam hırsı, Mihver memleketlerinin kafalarından hiç bir vakit çıkmıyacaktır. Fakat Mihver Devletlerine veya faşizmi yaşatmak istiyen herkese de şunu hatırlatmak isterim ki, Birleşmiş Milletler de tetikte bulunmaktan geri durmıyacaklardır. Çünkü müttefikler ordusunda öyle bir sınıf vardır ki, hiçbir vakit terhis edilmiyecektir. Bu sınıf; gizli teşkilat sınıfıdır. Bu sınıf, hiç bir vakit, yahut da gelecek nesiller, uzak bir istikbalde, hayalin hakikat olabileceğini keşfedinceye kadar dağıtılmıyacaktır.

Vaktiyle bir insanın, Yunanlı İkar gibi güneşe doğru uçmayı düşünmesi, hayal telakki edilmez miydi? Halbuki bugünün insanları, göklerde uçup duruyor. Fakat bugün, insanlığın harpsiz, gizli teşkilatsız ve casussuz yaşıyabileceğini düşünmek, hayal addedilmektedir. Bu düşünce, bugün için pekala haklıdır ve yarın için de haklı olacaktır. Lakin torunlarımızın bütün muharebelerini bizler gibi Tarava’da, Sedan’da, Stalingrad’da, Manilla’da veya Ren’in kana bulanmış kıyılarında değil, Eton kırlıklarında veya Amerika oyun sahalarında verecekleri günler, belki gelecektir. Tanrı, yeryüzünü üçüncü bir dünya savaşından korusun ! – Kurt Singer

Gemiler

Yazar: Monica Lopez

Çizimler: Anita Morra

Eolo – Taşıtlar Dizisi

12 Sayfa

ISBN: 9786056548840

Boyut: 15.5 x 15.5

Karton Kapak

2017

(görsel: eolo.com.tr, bilgi: kitapyurdu.com, eolo.com.tr)

Açıklama:

Amaç:

Çocuğun; taşıtları tanımasını sağlamak,

Kelime dağarcığını geliştirmek,

Dil gelişimine destek sağlamak,

Dinleme ve dinlediğini anlama becerisi kazandırmak,

Bilişsel gelişime destek olmak,

El-göz koordinasyonunu geliştirmek.