Varlık Yayınları
63 Sayfa
Karton Kapak – 3. Hamur
Boyut: 11.7 x 16.4
Sevgili Kardeşim,
Daha önce yazdığım mektubuma henüz cevap vermediğin için endişelendim. Günlük işlerinin cevabını geciktirdiğine inanabilsem telaşlanmayacaktım. Bugün Türkiye’nin hemen bütün gazeteleri siyah başlıklarla çıktı. Dehşetle öğrendik ki yirmibeş milyon Türkün hasretle yanıp tutuştuğu sevgili Kıbrıs’ımızda yaşıyan Türk kardeşlerimizin “Taksim” lehinde yaptıkları bir yürüyüşü vesile eden İngiliz askerleri, kalabalığın üzerine ateş açmışlar. Askeri otomobiller, ihtiyar kadınları ezip geçmiş.. İki günde yedi Türkün öldürüldüğü bildiriliyor. Yüzlerce yaralı varmış…
Silahsız kardeşlerimiz taşlarla, sopalarla saldırmış bu vahşi askerlerin üzerine… Sokak muharebeleri başlamış.. B.B.C. radyosunun verdiği haber bülteninden İngiliz askerlerinin Kıbrıs’ta şimdiye kadar görülmemiş bir mukavemet ile karşılaştıklarını, silahsız insanların silahlıları önlerinde sürüp götürdüğünü öğrendik.
Merak içindeyim. Dört yıl evvel Kıbrıs’ta geçen hiçbir zaman hatırımdan çıkmıyacak, o güzel tatil günlerinde tanıdığım sevgili Kıbrıs’lı Türk kardeşlerimin bu felaket saatlerinde yanlarında bulunmayı, onların kutsal mücadelelerine kudretimce ben de katılmayı ne kadar arzu ediyordum. Meğerse o şirin, sakin Lefkoşe sokaklarının böle kanlı olaylara sahne olması da mümkünmüş…
Kardeşim, bana tez mektup yazarak sıhhatte olduğunu bildir. Olanı, biteni tafsilatı ile yaz. Gazete ve radyoların havadislerine pek inanmıyorum. Gözlerinden öper, acele cevap beklerim. Bütün tanıdıklara selamlar…
Dostunuz
M.Ö.
KIBRIS MEKTUBU
Dostum, o güzel mektubuna
Geç cevap verdiğim için kusura bakma
Vakit yok mektup yazmıya.
Kıbrıs bizim Yeşiladamız.
Hani cengaver atalarımız
Ellibin şehit pahasına
Fethettiler ya bu güzel adayı…
Hani bir zamanlar
Som ipek halatlı,
Atlas yelkenli gemiler
Demirledi Limasol önlerine,
Ve tunç bilekli yiğitler
Can vererek,
Kan dökerek,
Aldılar her karış toprağını…
Osmanlı elinde asırlarca
Kıbrıs’ım yaşadı altın çağını.
Asırlarca bizdik
Bu ülkenin efendisi
Kimse yükseltip sesini
Kafa tutmazdı ama,
Biz, insanca davranırdık insana.
Görülmemiştir Türkün tarihinde
Kurşun atıldığı silahsıza…
Görülmemiştir Türkün tarihinde
Küçük yavruların, taze gelinlerin sokaklarda
İtilip kakıldığı hoyratça…
Vazgeçelim karıştırmaktan
Tarihin tozlu sayfalarını.
Dostum, sana yazacaklarımı
Can kulağı ile dinle !
Hani, yıllar önce seninle
Dolaştığımız Lefkoşe sokaklarını
Tanıyamazsın şimdi…
Tanıyamazsın Girne caddesini
Tanıyamazsın Atatürk meydanını…
Bir volkan patladı sanki
Bastığımız yerin altından.
Tam yüzyirmibin insan
Anası, oğlu, babası, kızı,
Tam yüzyirmibin insan,
Bir kalpten bir ağızdan
Haykırdı parolamızı:
“Şahidimdir Türklüğüm,
Bırakmayız adamızı yabana;
Ya Taksim, ya Ölüm !…”
Neydi 27 Ocak günü
Lefkoşe sokaklarında insanların
Köpüren seller gibi akışı…
Ve bir daha gördü Kıbrıs toprağı
Asırlar önceki şahlanışı.
Yükseltip maviliklere
Şanlı bayrağımızı;
Bir kalpten, bir ağızdan
Tam yüzyirmibin insan,
Haykırdı parolamızı:
“Ya Taksim, Ya Ölüm !…”
Duyduk ki Anavatanda
Oturmuş büyüklerimiz masa başına
Duyduk ki söz konusu kaderimiz.
Biliyorduk zafer bizimdi
Arzumuz asil ve temiz,
Biliyorduk kudretli Türkiye’miz
Biliyorduk ana kartal
Bırakmazdı öksüz yavrusunu tek başına…
Yemin ediyoruz
En müşkül anımızda bile
Sarsılmadı güvenimiz Anavatana.
Bir heyecan rüzgarı esti
Evlerimiz, köylerimiz, şehirlerimiz üstünden,
Kundaktaki çocuğum, seksenlik ninem
Ayrısız gayrısız hepimiz
Sevinçle düştük yola.
Tutuşup elele, girerek kolkola,
Işıl ışıl sevinçli gözlerimiz,
Evlerimizi, okullarımızı
Donatıp albayraklarla,
Bir kalpten, bir ağızdan
Tam yüzyirmibin insan
Haykırdı parolamızı:
“Ya Taksim, Ya Ölüm !…”
İçindekiler :
KIBRIS MEKTUBU 7
KIBRIS VE ŞEHİTLER ÜSTÜNE
-Ağıt 47
-Cenk Tepesinden 49
-Lefkoşe Önlerinde 51
-Bayraktar Denen Adsız 53
-Yaşadığım Gibi 55
-Kıbrıs 58
Yorumlar
İlk Yorumu Ekle